Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/27666
Karar No: 2016/7935
Karar Tarihi: 31.03.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/27666 Esas 2016/7935 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/27666 E.  ,  2016/7935 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... taşeron ... Lojistik ve Tic. AŞ"de 17/02/2011–31/12/2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, davalı işveren herhangi bir geçerli nedene dayanmaksızın iş akdini feshettiğini beyan ederek işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... Tic. AŞ. vekili özetle; davanın süresinde ve yetkili mahkemede açılmadığını, davacının iş akdi çalışmış olduğu işe ait yeni ihalenin asıl işveren firması olan .... AŞ tarafından üstlenilmesi karşısında 31/12/2014 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; davacının müvekkkil belediyenin işçisi olmadığını müvekkil belediyeye husumet yönetilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davacının diğer taşeron firmasında çalıştığını, davacının diğer Davalı firmanın işçisi olarak belirli süreli iş akdi ile çalışmış olması durumunda işe iade davası açması hukuken mümkün olmadığını ve bu yönü ile davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece fesih bildiriminin matbu olduğu ancak tarih bölümünün el yazısı ile doldurulduğu nazara alındığında daha sonra tanzim edilmiş olması ihtimali dikkate alınarak işçi lehine değerlendirme yapıldığı bu nedenle davanın bir aylık süre içerisinde açıldığı kanaatine varıldığı davacının belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştığı feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne davacının şirket nezdinde işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
    İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
    İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
    Fesih bildiriminin düzenleme tarihi dışında başka tarihte tebliğ edildiği ileri sürüldüğünde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. Maddesi uyarınca davanın Fesih bildirim tarihine göre bir aylık hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının mahkemece resen araştırılması gerekir. Zira hak düşürücü süre kamu düzenindendir ve mahkemece kendiliğinden araştırılması gerekir. Diğer taraftan belgenin düzenleme tarihi değil, tebliğ tarihi önem kazanır. Bu nedenle fesih bildirim tarihi araştırılmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, fesih bildirimi içeren belgenin düzenleme tarihinin 03/11/2014 olduğu ve fesih bildiriminde davacının imzasının bulunduğu görülmektedir. Davacı aynı mahkemenin 2015/105 Esas sayılı dosyasında davacı ... olarak söz konusu bildirimin kendilerine kasım ayında yapıldığını açıkça beyan etmiştir. Dava 28.01.2015 tarihinde açılmıştır. Fesih bildirim tarihi ile davacının beyanına göre dava bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM :
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı şirketin yaptığı 200.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı şirkete ödenmesine,
    5.Davalılar vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.800 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harçlarının isteği halinde davalılara iadesine,
    Kesin olarak 31/03/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi