17. Ceza Dairesi 2016/11234 E. , 2018/3107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelemesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen 1.600,00 TL adli para cezası ile sanık hakkında tayin edilen 2.400,00 TL adli para cezalarına ilişkin hükümlerin, cezaların türü ve miktarları itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... ile sanık ..."ın temyiz taleplerinin tebliğnameye uygun olarak ayrı ayrı REDDİNE,
II- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçtan açılan kamu davasının yaşı büyük sanık hakkında açılan kamu davası ile birleştirilmesine karar verildiği, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa"nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını ikmal etmemiş olmasına karşın 26.04.2013, 11.09.2013, 6.12.2013, 26.2.2014 tarihli celselerin kapalı yerine açık yapılması giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından; ayrıca olay yeri inceleme raporu ile olay yeri krokisine göre, suça konu eşyanın müştekiye ait iki katlı olan ve üst katı konut olarak kullanılan binanın alt katında bulunan motosiklet yakıt deposundan çalındığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK"nın mülga 142/1-b maddesinde düzenlenen ""kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık"" suçuna uyduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenleme gözetilerek, mahkemece 5271 sayılı Yasası’nın 150/2. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiye ödenen avukatlık ücretinin, suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından suça sürüklenen çocuk ... hakkındaki yargılama giderlerine ilişkin bölümün çıkarılması ile yerine ""Zorunlu müdafii ücreti olan 657,00 TL"nin hazine üzerinde bırakılmasına, geriye kalan 7 adet tebligat gideri olan 56,00 TL ile posta gideri olan 2,75 TL olmak üzere toplam 58,75 TL yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline,” cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçtan açılan kamu davasının yaşı büyük sanık hakkında açılan kamu davası ile birleştirilmesine karar verildiği, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa"nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını ikmal etmemiş olmasına karşın 26.04.2013, 11.09.2013, 6.12.2013, 26.2.2014 tarihli celselerin kapalı yerine açık yapılması giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak;
1-Tanık ..."ın soruşturma aşamasındaki beyanında, sanık ..."ı olay yerinden kaçarken arkadan gördüğünü belirttiği, 04.12.2012 tarihli teşhis tutanağında da tanığın olay yerinden kaçan gördüğü ikinci şahsın ... olduğunu ifade ettiği, Sanığın aşamalardaki beyanlarında, 03.12.2012 günü babasının aracı ile kendisini aldığını ve eve götürdüğünü, 03.12.2012 günü saat 20:00"den, 04.12.2012 günü saat 02:00"ye kadar ... isimli arkadaşıyla birlikte kendisine ait konutta oturduklarını, üzerine atılı suçlamaları işlemediğini belirttiğinin anlaşılması karşısında, sanığın dosyada mevcut savunmalarında belirttiği cep telefon numaraları ile üzerine kayıtlı başkaca telefon numaraları bulunup bulunmadığı tespit olunup, tespit olunan tüm bu cep telefon numaralarına ilişkin olarak suç tarihi, bir gün öncesi ve bir gün sonrasını kapsar şekilde aranan, arayan numaralar ile görüşme sürelerini ve baz istasyonlarını gösterir ayrıntılı HTS kayıtlarının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu"ndan temin edilerek, sanığın cep telefonunun olay mahallinde sinyal verip vermediği; vermiş ise sürelerinin tespit edilmesinden sonra sonucuna göre, dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
2-Olay yeri inceleme raporu ile olay yeri krokisine göre, suça konu eşyanın müştekiye ait iki katlı olan ve üst katı konut olarak kullanılan binanın alt katında bulunan motosiklet yakıt deposundan çalındığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin TCK"nın mülga 142/1-b maddesinde düzenlenen ""kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık"" suçuna uyduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması,
3-Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda, sanık ... hakkında kurulan hüküm yönünden TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.03.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.