1. Hukuk Dairesi 2015/12922 E. , 2018/11295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-taazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın davalı ... yönünden davadan feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı ... yönünden ıslah gibi davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.06.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu ... ( yeni ... ) ve ... ( imar ile ... ada ... ) parsel sayılı taşınmazların usulsüz bir şekilde davalı ...’ye alacağa mahsuben 02.07.2010 tarihinde ihale edildiğini, davalı ...’nin de dava konusu ... parsel sayılı taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalıya devir ettiğini, açtığı ihalenin feshi davasının kabul edilerek kesinleştiğini, ancak taşınmazların davalılar tarafından iade edilmediğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, mümkün olmaması halinde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00 TL’nin davalılardan tahsilini istemiş, yargılama sırasında davalı ... yönünden davadan feragat etmiş, diğer davalı yönünden iptal ve tescilin mümkün olmadığını belirterek tazminat isteğini 188.391,08 TL’ye ıslah etmiştir.
Davalı ..., ihalenin usulüne uygun olduğunu, davacının haksız ve kötüniyetli dava açtığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., çekişmeli ... parsel sayılı taşınmazı dava dışı ...’ten satın aldığını, iddia edilen olaylar ile bir ilgisinin bulunmadığını bildirip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... yönünden davadan feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı ... yönünden ıslah gibi davanın kabulü ile 188.391,08 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... yönünden tazminata hükmedilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Öteki temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve doğru olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın yenileme kadastrosu ile ( 22/a uygulaması ) öncelikle ... parsel sayılı taşınmaza özgülendiği, daha sonra yapılan imar uygulaması ile çekişmeli taşınmazda iptali istenen ¾ payın ... parsel sayılı taşınmazda 33787/73524 paya şuyulandırıldığı, ne var ki bilirkişi raporunda kaydı kapanan ... parsel sayılı taşınmazdaki ¾ paya isabet eden 440,76 m2 nin değeri üzerinden hesaplama yapıldığı, oysa yeni oluşan ... parsel sayılı taşınmazdaki 33787/73524 paya isabet eden 337,87 m2 üzerinden değer tespiti yapılması gerektiği, öte yandan dava konusu taşınmazların m2 bedelleri tespit edilirken somut herhangi bir veriye dayanılmadan soyut bir tespit ile 12,00 TL ve 45,00 TL üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, yeni oluşan ... parsel sayılı taşınmazdaki 33787/73524 paya isabet eden 337,87 m2 üzerinden değer tespiti yapılması, her iki taşınmaz yönünden de değer belirlenirken varsa taraflardan emsal sunulmasının istenmesi, konularında uzman bilirkişiler aracılığıyla mahallinde yeniden keşif yapılması, bilirkişilerden somut verilere dayalı ve denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik ve hatalı bilirkişi raporu ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de, davalı ... yönünden davadan feragat edildiği ve 6100 sayılı HMK’nın 307. ve 311. maddeleri gözetilerek hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile feragat nedeniyle hüküm kurmaya yer olmadığına karar verilmesi de hatalıdır.
Davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.