Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1- Suça sürüklenen çocuğun 21.11.2007 tarihinde sayacı devre dışı bırakmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının belirlendiği, katılan kuruma ait zararın ise soruşturma aşamasında giderildiğinin anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, karşılıksız yararlanma suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, elektrik idaresinin ise özelleştirildiği bu sebeple kayıt dışı elektrik kullanımının engellenmesini sağlayan mühürlemenin kamu güvencesine haiz olmadığı, ilgili kanunlarda özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre özel hukuk tüzel kişisinin kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme güvencesinin özelleştirme nedeniyle sona erdiği bu nedenle suça sürüklenen çocuğa yüklenen "mühür bozma" suçunun unsurları oluşmadığı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun BOZULMASINA, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.