18. Ceza Dairesi 2017/5884 E. , 2018/3389 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan sanık ...’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1-4 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun’un 58/1. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2017 tarihli ve 2016/162 esas, 2017/123 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, “Fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz” şeklindeki 58/5. maddesi ile ister tekerrüre esas alınacak, isterse tekerrür uygulaması yapılacak hükme konu suçun, fail tarafından on sekiz yaşından önce işlenmiş olması halinde, artık tekerrür hükümleri uygulanamayacağına ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/06/2009 tarihli ve 2008/2-234 esas, 2009/169 karar sayılı ilâmı birlikte değerlendirildiğinde, adli sicil kaydına göre on sekiz yaşını tamamladıktan sonra tekerrüre esas bir mahkûmiyeti bulunmayan sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümlerde belirlenen yeni hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5237 sayılı TCK"nın 32. maddesinde; “(1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Somut olayda, sanığın soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından ifadesinin alındığı sırada, akli melekelerinde problem olduğunu, bu konuda Ankara Gata Asker Hastanesinde muayene olduğunu, muayene sonucunda kendisine hava değişimi raporu verildini savunması karşısında, suç tarihi itibariyle TCK"nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda CMK’nın 74. maddesine göre gözlem altında tutulup usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yargılamaya devamla sanık hakkında hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1. Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2. Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 12/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.