22. Hukuk Dairesi 2017/9875 E. , 2018/4325 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 10.04.2012-05.08.2014 tarihleri arası çalıştığını, iş sözleşmesini ücretlerinin ödenmemesi gerekçesi ile feshettiğini beyanla kıdem tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının hafta tatili ücreti, tanık beyanına göre sürekli hafta tatili çalışması yaptığı kabulü ile hesaplandığı anlaşılmıştır.
Hafta tatili çalışmasının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtlarının bulunmadığı, davacının hafta tatili çalışmasının davacı tanık ..."ın beyanına göre tespit edildiği, beyanı esas alınan davacı tanığı ..."ın davalı işveren aleyhine açtığı dava nedeniyle davacı ile menfaat birliği içinde olduğu gibi işyerinde sürekli hafta tatili çalışması yapıldığına ilişkin beyanlarının diğer davacı tanığı ...’ın “...15 günde bir gün izin yapıyorduk...” şeklindeki hafta tatili çalışmasına ilişkin beyanları ile çeliştiği dikkate alındığında davacı tanığı ...’ın beyanına göre davacının ayda iki hafta hafta tatili çalışması yaptığı kabulü gerekirken yazılı şekilde hafta tatili hesaplanması isabetli olmamıştır.
3-Somut olayda, mahkemece karara esas teşkil eden bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının haftanın yedi günü 09:00-21:00 ya da 12:00-24:00 saatleri arasında bir buçuk saat ara dinlenme ile haftada yirmi sekiz buçuk saat fazla mesai yaptığı kabulü ile fazla çalışma alacağının hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Davacının fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti talebi dikkate alınmaksızın, mükerrer ödemeye yol açacak şekilde hesaplanmıştır. Davacı lehine ayrıca hafta tatili ücretine hükmedildiğinden, mükerrer ödemenin önüne geçilebilmesi için hafta tatili günlerindeki fazla çalışmanın üç saat olarak hesaplamaya dahil edilmesi gereklidir. Hal böyle olunca davacının fazla mesaisi, haftalık yirmi bir saat fazla çalıştığı kabulüne göre hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Ş.K.