4733 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/12435 Esas 2021/3187 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/12435
Karar No: 2021/3187
Karar Tarihi: 01.03.2021

4733 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/12435 Esas 2021/3187 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel mahkeme tarafından verilen karar, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçu sebebiyle müsadere ve hükümlülük kararı vermiştir. Ancak, daha sonra çıkan yasalar ile ceza indirimi ve etkin pişmanlık uygulamaları mümkün hale gelmiştir. Dolayısıyla, yerel mahkemenin sanığın hukuki durumunu 5607 sayılı Yasanın ilgili maddeleri ile belirlemesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, CMUK’un kazanılmış hak nedeniyle ceza infazına ilişkin maddesine atıfta bulunulmuştur. Kararın sonuç kısmında, hüküm yerine getirilirken 4733 sayılı Kanunun yeniden düzenlenen maddeleriyle birlikte 7242 sayılı Yasa ve geçici 12. maddenin 2. fıkrasının da dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.
4733 sayılı Kanunun 8/4. maddesi: Yasa dışı yollardan yurt dışına çıkarılan eşyanın ağır hallerinde verilecek cezaları belirleyen madde.
6455 sayılı Yasa: 4733 sayılı Kanunun bazı maddelerinin değiştirilmesi ve 5607 sayılı Kanunun bazı maddelerinin değiştirilerek uygulanması hakkında yasa.
5607 sayılı Kanun: 4733 sayılı Kanunun bazı maddelerinin değiştirilmesi yoluyla gümrük kaçakçılığına ilişkin cezaların arttırılması, suçun ortaya çıkarılmasına ilişkin önlemler ve diğer düzenlemeler içeren yasa.
6545 sayılı Yasa: 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi kapsamında yapılan düzenlemeleri içeren yasa.
7242 sayılı Yasa: Bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında yasa. İlgili maddeye göre eşyanın değerinin düşük olması durumunda cezanın indirilebileceği belirtilmektedir. Ayrıca, etkin pişmanlık uygulamas

7. Ceza Dairesi 2018/12435 E. , 2021/3187 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2.maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2.CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle cezanın, 10 ay hapis cezası ve 150 gün karşılığı 3.000 TL adli para cezası üzerinden infaz olunacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi,
3. Dairemizin 24.03.2014 tarih, 2013/11206 Esas ve 2014/5942 Karar sayılı ilamında sadece sanığın temyizi üzerine tekerrür hükümlerinin uygulanması gerekirken uygulanmamasının aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmadığı nazara alınarak, sanık hakkında bozulan hükümde uygulanmayan tekerrür hükümlerinin CMUK"nun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hak oluşturması nedeniyle bozmadan sonra uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.