14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/11126 Karar No: 2017/4949
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/11126 Esas 2017/4949 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2014/11126 E. , 2017/4949 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin incelenmesinde; Mahkemece 28.12.2012 günü tefhim edilen hükümleri O Yer Cumhuriyet Savcısının 1412 sayılı CMUK"nın 310/3. maddesinde düzenlenip tefhimden işlemeye başlayan bir aylık kanuni süresinden sonra ibraz ettiği 30.01.2013 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, Sanıklar müdafiin temyiz isteminin incelenmesine gelince; Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu sanık ... (...oğlu) ile 5237 sayılı TCK"nın 37. maddesi kapsamında iştirak halinde işleyen diğer sanıklar... ile ...(... oğlu) haklarında aynı Kanunun 109/5. maddesinin uygulanmaması suretiyle cezaların eksik tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür. Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23.10.2017 tarihinde Üye ..."in 5237 sayılı TCK"nın 109/5. maddesinin uygulanması yönünden karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanık ..."ın (...oğlu) mağdureyi evlenmek amacıyla kaçırdığı, diğer sanıkların da bu suça iştirak ettiği olayda, TCK"nın 109/5. madde ve fıkrasının uygulanabilmesi için bizatihi cinsel amaçla eylemin gerçekleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu, sanıkların mağdureye yönelik cinsel söz ve davranışta bulunmadıkları, evlenmenin içerisinde cinselliği barındırmakla birlikte salt cinsellikten ibaret olmadığı, evlenme dışında mağdurenin cinsel amaçla kaçırıldığına dair dosyaya yansıyan herhangi bir delilin de olmadığı, bu nedenle mevcut haliyle olayda 5237 sayılı TCK"nın 109/5. maddesinin uygulama koşullarının bulunmadığı düşünüldüğünden, anılan nedenlerle mahkeme kararının eleştirilmesine yönelik sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.