12. Ceza Dairesi 2019/1956 E. , 2019/4535 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Olay tarihinde sanık ile müştekinin sanığın sevk ve idaresinde bulunan araçla Bornova istikametinden Buca istikametine doğru seyir halindeyken tartışmaya başladıkları, tartışma necisinde sanığın müştekiye vurduğu, daha sonra direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yaptığı, kaza neticesinde müştekinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda, mahkemece sanığın müştekiye araç içerisinde vurmasının basit yaralama olduğu, hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasının trafik kazası neticesinde meydana geldiği kabul edilmiş, şikayet yokluğu sebebiyle kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilerek, sanığın 138 promil alkollüyken araç kullanması sebebiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasına, bilinçli taksirle yaralama suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Ancak TCK"nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda sanığın alkollü araç kullanması neticesinde meydana gelen kazada müştekinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, sanığın eyleminin bilinçli taksir kapsamında kaldığı, bu suçun şikayete tabi olmadığı bu sebeple sanığın bu suçtan dolayı cezalandırılması gerektiği anlaşılmakla, mahkemece suç duyurusunda bulunduktan sonra dosyaların birleştirilerek yargılamanın bir arada görülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 03.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.