9. Hukuk Dairesi 2014/36198 E. , 2016/7902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının, birleşen davada, 50.000.00 TL uygulanan mobbingden kaynaklanan tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, iş aktinin davalı tarafından haksız feshedildiğini, davacının ilerleyen yıllar içinde kademe olarak yükseldiğini, bu süreçte işverenin sistematik bir mobbing uygulayarak, baskı ve bazen bölüm kapanacak gibi gerçek dışı beyanlar ile davacıyı yıllar sonra ilk başladığı bölüme getirdiğini, daha sonraki çabalarında yükselmesine izin verilmeyeceğinin ima edildiğini, son olarak baskı ve alıkoyularak iş aktini feshetmesinin sağlanmaya çalışıldığını, ibraname imzalatmak istediklerini, davacının işini kaybetmemek için direndiğini, psikolojik olarak sağlığını kaybetme noktasına geldiğini, çağrı merkezinde saat sınırlaması olmadan lavaboya bile gitmeden çalıştığı zamanlar olduğunu, 08:00-17:00 olan çalışma saatlerinin 19:00’a, bazen bir sonraki gün gece 02:00’a dek sürdüğünü, hafta tatili, genel tatil çalışmalarının ödenmediğini, bu çalışmalara ilişkin kayıtların silindiğini, mesai ödemelerinin yapılmadığını, davacının iş akdine son verildiği gün şirket yetkililerinin davacıya kendisi ile çalışmak istemediklerini, işine son verdiklerini belirttiklerini, kulaklığına ve kartına el konularak bir odada 3 saat özgürlüğünü kısıtlamak sureti ile beklettiklerini, telefon hattının dahi kesildiğini, bu odada amirleri tarafından ibraname imzalamaya zorlandıklarını iş akdini kendisi sonlandırmadığından böyle bir belge imzalamayacağını davacının belirttiğini, “back ofis”te bölümün kapanacağı Güniz Kont’un tarafından belirtilerek davacının o bölümdeki görevine son verildiğini, ama bunun bir aldatmaca olduğunun sonradan ortaya çıktığını, bölümün kapatılmadığını, idarecilere daha yakın kişilerin bu bölüme getirildiğini, davacının sonra acil çözüm merkezine getirildiğiğini, Güniz ve arkadaşlarının burasının da kapanacağını söylediğini, ama, kapanmadığını, Zeynep ve Güniz’in, “ya istifa et ya da sözleşmeyi imzala” dediklerini, işi kaybetme korkusu ile davacınınsözleşmeyi imzaladığını ve çağrı alan bölüme (kurumsal teknik destek) eski işine gönderildiğini, eğitim verdiği kişilerin davacıya eğitim verir hale geldiğini, davacının sınava girmek istediğinde engellendiğini, psikolojisi bozulan davacının tedavi gördüğünü, mesai sürelerinin çok fazla olduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, manevi tazminat alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının istifa ettiğini, görevlendirildiği yerlerin benzer veya birbirine çok yakın olduğunu, esaslı değişiklik yapılmadığını, görevlerinin davacının kabulü ile değiştirildiğini, 04/07/2011 tarihinde davacının gönderdiği elektronik postanın bir istifa olduğunu, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davalı şirkette 05/07/2004 - 04/07/2011 tarihleri arasında çalıştığı, davacı işçinin arkadaşlarına veda mesajlarının olduğunu elektronik posta incelendiğinde işveren tarafından işten çıkartıldığını ilişkin bir açıklama olmadığı gibi istifa ettiğini ya da kendi isteğiyle ayrıldığına dair açık bir ifade de bulunmadığı, çalışma koşulları ve uygulamalarına ilişkin şikayetlerine ilişkin bir kısım ifadeler yer aldığı, davacının istifa ettiğine dair herhangi bir yazılı beyanı da bulunmadığı, davacının iş akdini istifa suretiyle sonlandırdığına dair savunmasını davalının kanıtlayamadığı, davacının çağrı merkezinde müşteri temsilcisi olarak işe başladığı daha sonra back ofiste görevlendirildiği ve bu bölümün daha önemli şikayetlere çözüm arayan bir bölüm olduğu, davacının bir üst göreve terfi ettirildikten sonra tekrar çağrı merkezinde görevlendirilmesinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturduğu, bu nedenle davacının iş akdine haklı nedenle son verdiği, yapılan görev değişikliklerinin mobbing olarak değerlendirilemeyeceği, mobbing uygulandığına dair davacı tarafından yeterli ve inandırıcı kanıt ileri sürülmediği, iş akdini haklı nedenle fesih eden taraf ihbar tazminatı talep edemeyeceği gerekçesi ile kıdem tazminatı talebinin kabulüne, sair taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Fesih olgusunu ispat yükü işverene düşer.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı işverenlik tarafından iş aktine haksız olarak son verildiğini ileri sürmüştür. Davalı ise davacının istifa ettiğini savunmaktadır.
Dosyada davacının istifa dilekçesi olmadığı gibi, davalının istifa niteliğinde olduğunu belirttiği elektronik posta, istifa iradesini ortaya koymamaktadır ve istifa beyanı olarak kabul edilemez.
Şu halde, iş aktinin davalı tarafından haksız feshedildiğinin kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenler ile davacının ihbar tazminatı talebinin kabulü yerine reddi hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.