Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2923
Karar No: 2017/1490
Karar Tarihi: 02.03.2017

Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma - Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2923 Esas 2017/1490 Karar Sayılı İlamı

 

 

20. Ceza Dairesi         2016/2923 E.  ,  2017/1490 K.

  •  


"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : 1-Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma (Sanık ... yönünden)
2-Uyuşturucu madde ticareti yapma (Tüm sanıklar yönünden)
Hükümler : 1-Beraat (Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçu yönünden)
2-Mahkûmiyet (Uyuşturucu madde ticareti yapma suçu yönünden)

Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar ...., ... ve ... ... müdafilerinin süre tutum dilekçelerinin, dosya içerisinde fiziken ve/veya UYAP"ta taranmış halde bulunmadığının anlaşılması üzerine, Dairemizce verilen 03/06/2015 ve 29/06/2016 tarihli kararlar gereği mahkemesince yapılan araştırmalarda "söz konusu süre tutum dilekçelerinin aslı veya onaylı suretlerinin gerek bu dosya içerisinde gerekse bu dosyadan ayrılan diğer dosyalar içinde bulunmadığına" dair tutanak düzenlendiği, adı geçen sanıkların müdafilerinin, "söz konusu kararı, yasal süresi içinde süre tutum dilekçelerini sunarak temyiz ettikleri" yönünde yazılı beyanda bulundukları, UYAP üzerinden yapılan incelemede, adı geçen sanıkların müdafileri tarafından verilen ve "taranmamış evrak" olarak kaydedilen süre tutum dilekçelerinin, "29/01/2009" tarihinde havale edildiği bilgisinin yer aldığı, tebliğnamede de temyiz tarihlerinin "29/01/2009" olarak gösterildiği dikkate alındığında; sanıklar...ve .... müdafilerinin temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanık ... hakkında "suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma" suçundan verilen beraat kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında kurulan beraat kararının gerekçesine yönelik bir temyiz bulunmadığı gibi, temyizde hukuki menfaati de bulunmadığı anlaşılan sanık müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde:
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemle uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanık hakkında 26/11/2006 tarihli suçtan dolayı 06/04/2007 tarihli iddianame ile temyiz konusu davanın açıldığı; UYAP üzerinden ulaşılan bilgilere göre ise, 13/01/2007 tarihli başka bir suç nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07/03/2007 tarihli iddianamesi ile açılan dava üzerine, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 31/01/2008 tarihli, 2007/93 esas ve 2008/9 karar sayılı kararı ile TCK"nın 188/3-4, 192/3, 62, 52/2, 53, 63. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 40 TL adlî para cezasına hükmolunduğu, bu hükmün Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 2008/13860 esas, 2009/3897 karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmak suretiyle 10/03/2009 tarihinde kesinleştiği, suç tarihleri ve iddianamelerin düzenlendiği tarihler itibari ile 26/11/2006 tarihli suç ile kesinleşen davaya konu olan 13/01/2007 tarihli suç yönünden hukukî kesintininin bulunmadığı, dolayısı ile söz konusu eylemlerin, “bir suç işleme kararının icrası kapsamında” işlendiği ve buna bağlı olarak belirtilen suçların zincirleme suç oluşturduğunun anlaşılması karşısında; İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/93 esas ve 2008/9 karar sayılı dosyasının incelenmek üzere getirtilerek, temyize konu dosya içerisine konması, sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda birden çok kez uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlemesi nedeniyle hakkında tayin olunan temel cezadan zincirleme suç hükümlerini düzenleyen TCK"nın 43/1. maddesi gereğince artırım yapıldıktan sonra bulunacak sonuç ceza ile kesinleşen hükümdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar "ek cezaya hükmolunması"; belirlenecek sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan az olması halinde ise “ek ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53.maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
4-Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Dosya kapsamında yer alan ve hükme esas alınan 26/11/2006 günü, saat 12.28, 12.32, 12.34, 16.51’de gerçekleşen telefon görüşmelerine ilişkin iletişimin tespiti tutanaklarında, “not” ibaresi ile, “... adına kayıtlı telefonu ... ve/veya...)’nin kullandığının” açıkça belirtildiği, ancak tutanakların diyalogların bir kısmında, “... ... yerine, “...” isminin yazıldığı anlaşılmakla; konuşma içeriklerinde, üçüncü bir kişinin iletişime dahil olması halinde oluşacak herhangi bir kesintiye rastlanmaması, konuşma kurgusunun bozulmaması, tutanakların içerik itibari ile birbirleri ile bağlantılı olmaları, konuşmaların karşı tarafı olan ve dosyası tefrik edilen sanık ...’ın, diğer tarafa “anne” veya “telefonu anneme ver” şeklinde hitap etmesi; saat 12.34 ve 16.51’de gerçekleşen görüşmelerde, babası olan sanık ...’ı kastederek “Babam gelmedi mi?” şeklinde soru sorması hususları ile sanık ...’in, “olay tarihinde Yozgat ilinde bulunduğuna ve söz konusu görüşmeleri kendisinin yapmadığına” ilişkin istikrarları savunmaları dikkate alındığında; söz konusu telefon görüşmelerini, sanıklar ... ve/veya Mülkiye’nin, hakkında iletişimin tespiti kararı bulunan sanık ..... ile yaptıkları, dolayısı ile sanık ... aleyhine tarafı olmadığı telefon görüşmeleri dışında, yüklenen suçu işlediğini somut bir olgu olarak ortaya koyan, yasal ve yeterli herhangi bir delil bulunmadığı gözetilmeksizin, beraati yerine, mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğunda, hükmün BOZULMASINA, 02/03/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











 

 

 

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi