22. Hukuk Dairesi 2017/10863 E. , 2018/4291 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 29.07.1993 tarihinde Kemalpaşa Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Tahsisli Kömür Tevzii ve Mutemetlik Hizmetleri Denetim İşletmesi’nde şoför olarak işe başladığını, 2000 yılında Kemalpaşa’da Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin kurulması ile Çevre Koruma Ünitesi’ndeki tüm personelin birlik bünyesinde istihdam edilmeye başlandığını, 10.02.2014 tarihinde emekli olması ile 15.05.2000 öncesi çalışmalarının dikkate alınmaksızın kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını ancak tüm hizmetleri üzerinden ödeme yapılması gerektiğini beyan ederek, bakiye kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunup davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu usul hukuku değil, dava konusu hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk meselesidir. Bir davanın tarafları o davada gerçekten taraf sıfatına sahip değilse, mahkeme dava konusu hakkın esasına girip karar veremez. Davayı sıfat yokluğundan reddetmesi gerekir. Davacı olma sıfatı dava konusu hakkın sahibine, davalı sıfatı ise sübjektif hak kendisinden istenebilecek kişiye aittir. Kuşkusuz bu hak sözleşmeden, haksız fiilden, sebepsiz iktisaptan veya kanundan doğabilir.
Bir alacak davasında davalı olma sıfatı o alacağın gerçek borçlusuna aittir. Alacak davası, o alacağın gerçek borçlusundan başka bir kişiye karşı açılırsa, dava konusu alacağın mevcut olmadığından dolayı değil, davalının davalı sıfatına sahip olmadığından dolayı reddedilir. (Hukuk Muhakemeleri Usulü, Prof. Dr. Baki Kuru, I. Cilt, s. 1159)
Taraf sıfatı dava şartı değildir. Ancak taraf sıfatı itiraz niteliğinde olduğundan hakim diğer itirazlar gibi dosyadan anlaşılabildiği sürece resen dikkate alır.( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, I. Cilt, s. 1195; Prof. Dr.Hakan Pekcanıtez - Prof.Dr.Oğuz Atalay - Prof.Dr.Muhammet Özekes Medeni Usul Hukuku Temel Bilgiler , s. 214)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 124. maddesi ile bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilebileceği, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hâkimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlenmiştir.
Hasımda yanılma halinde taraf değişikliği, karşı tarafın muvafakati ile gerçekleştirilebilirken, maddi hata bulunması, dürüstlük kuralına aykırı olmaması veya hasımda yanlışlığın kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde karşı tarafın muvafakati aranmaksızın hakim tarafından kabul edilmek suretiyle yapılabilmektedir.
Somut olayda, davacı davasını ..."na karşı açmış ise de, ayrı tüzel kişiliği bulunan Köylere Hizmet Götürme Birliği"nin davada davalı sıfatına sahip olması gerekmektedir. O halde mahkemece 6100 sayılı HMK 124.madde uyarınca davacının davasını doğru hasma yöneltmesi için işlem yapılması gerekirken, yazılı gerekçe ile esasa dair hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 21.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Ş.K.