MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incenledi, gereği düşünüldü;
- K A R A R -
Dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında davacının ... ili, ... ilçesi, ... Cd. bulunan tapunun ... pafta ... parsel sayılı taşınmaz için gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre 2+1 diye tabir edilen 3 adet gayrimenkulün davacıya kalacağını, diğer gayrimenkullerin davalı ..."a kalacağını, inşaat devam ederken davacıya ait olan ve tarım arazisi vasfındaki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii ... pafta ... parsel sayılı taşınmazı isteyen davalı ..."ın inşaat sözleşmesine konu inşaattan 1+1 diye tabir edilen gayrimenkullerin karşılığında davacıyı ikna ettiğini, bu yönde tarafların kendi aralarında protokol yaptıklarını, davacının davalı ... da dahil olmak üzere bir kaç kişiye ... ili, ... ilçesi, ... mevkii ... pafta ... parsel sayılı taşınmazın satış işlemlerini yapmak üzere ... 2. Noterliği"nin 29/03/2012 tarih 8076 yevmiye numaralı evrakı ile düzenleme şeklinde vekaletname ile yetki verdiğini, bu yetki ile davalı ..."ın gayrimenkulü 05/4/2012 tarihinde ... isimli şahsa sattığını, davacının bu konu da bir bilgisinin olmadığını, davalı ..."ın davacıyı yanıltarak 1+1 daireleri davacının mülkiyetine geçirmediğini beyan ederek davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... caddesinde bulunan tapuda ... pafta ... parsel sayılı tapu kaydı üzerine 1+1 dairelerin tapu kayıtlarının iptal edilerek davacının üstüne geçirilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın ... yönünden bu kişi adına kayıtlı hiçbir taşınmaz bulunmadığından, tapu iptali ve tescile yönelik talebin bu davalı yönünden pasif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine, davalı ... yönünden ise açılan tapu iptali ve tescil davasının ispatlanamadığından reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK"nın 373/4 maddesi; "Yargıtay"ın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü, geçici 3/2. maddesi ise; "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." hükmü içermektedir. Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktadır. Diğer bir anlatımla, Yargıtayın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, yine başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından yapılan görevli merci tayini işleminde esasa yönelik bir denetim söz konusu olmadığı gibi, HMK’nın 373/4. maddesi kapsamında bozma kararı verilmediğinden daha önce Yargıtay denetiminde esası yönünden değerlendirilmeyen kararın kanun yolu denetimi “İstinaf” olup, görevli mercii’nin ... Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri olduğu anlaşıldığından, dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi"ne İADESİNE, 23/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.