11. Ceza Dairesi 2016/3062 E. , 2018/2643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : 1- Sanıkların 2003 takvim yılındaki işledikleri suçlar hakkında; ortadan kaldırma
2- Sanıkların 2004 takvim yılındaki işledikleri suç hakkında; beraat
3- Sanık ... hakkında; defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan beraat
4- Sanıklar ... ve ... haklarında; defter ve belgeleri ibraz etmemek suçlarından mahkumiyet
1)Sanıklar hakkında 2003 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasının zamanaşımını nedeniyle ortadan kaldırılması hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen “2003 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanıklar hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
3)Sanık ... hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında 213 Sayılı Yasanın 367.maddesi gereğince dava şartı olan “mütalaa” bulunmadan dava açıldığı anlaşılmış ise de, zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanığa yüklenen “defter belge ibraz etmeme” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sorgunun yapıldığı 12.11.2009 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen, bu hususta aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen asli dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
4)Sanıklar ... ve ... hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan kurulan mahkümiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde,
Sanık ..."in alınan savunmalarında, ..."ya maliyedeki işlerini takip etmesi için vekalet verdiğini, ..." in diğer sanık ... ile işbirliği yaparak kendisinin ilgisinin bulunmadığı suça konu şirketi kurduklarını,bu nedenle sanıklar hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"na şikayette bulunduğunu beyan etmesi, sanık ..."ın de alınan savunmalarında ... ... ... isteğiyle suça konu şirkete kuruluş aşamasında ortak olduğunu, hiç bir faaliyetinden haberdar olmadığını, sonrasında da hissesini devrettiğini beyan etmesi karşısında, sanık ..."in şikayeti üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı"nca başlatıldığı anlaşılan tahkikatın sonucunun araştırılması, suça konu ... Şirketinin kuruluşuna ve devir işlemlerine ilişkin belgelerin getirtilip incelenmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar ... ile ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.