10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13784 Karar No: 2019/2661 Karar Tarihi: 21.03.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/13784 Esas 2019/2661 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İş Mahkemesi tarafından görülen bir dava, rücuen tazminat talebi üzerine kısmen kabul edilmiştir. Mahkemenin kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Kusur raporlarının 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasa'nın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. İşverenin iş sağlığı ve güvenliğini sağlama yükümlülüğü mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemleri de içermektedir. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanması için ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır. Davaya konu kazayla ilgili tazminat dava dosyası, ceza dava dosyası ve kurum müfettiş raporu arasındaki kusur oranları arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınmadan ve mevcut çelişkiler giderilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir. Ayrıca alınacak yeni kusur raporunda ceza davası sonucu mahk
10. Hukuk Dairesi 2016/13784 E. , 2019/2661 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır. Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak özellikle davaya konu kazayla ilgili maddi olgu doğru belirlenerek, olayın niteliği, davalı ve dava dışı tarafların olay anındaki sıfatları ve olaya etkileri araştırılarak davaya konu olayla ilgili tazminat dava dosyası, ceza dava dosyası ve bilhassa kurum müfettiş raporu arasındaki kusur oranları arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınmadan ve mevcut çelişkiler giderilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir. Bunun yanında alınacak yeni kusur raporunda ceza davası sonucu mahkumiyeti kesinleşen dava dışı ... ’in de kusurlu olduğu gözetilmeli ve sigortalıya iş kazası sebebiyle yapılan tedavi giderlerine ait tüm kayıtların celbiyle belirlenecek kusur oranına göre davalının sorumlu olduğu miktar belirlenmelidir. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.