21. Hukuk Dairesi 2015/16264 E. , 2016/1436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 1994-2007/05 dönemleri arasındaki Kurum"a bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
.../...
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 19/08/1993-17/11/1993, 1995/03-18/09/1995 , 08/05/2007-01/10/2007 dönemleri içerisinde dava dışı işyerlerince davacı adına Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı işyerince Kurum"a yapılmış herhangi bir hizmet bildiriminin olmadığı, davalı işyerinin 01/02/1986 tarihinden itibaren 13271 sicil no ile, 09/09/2005 tarihinden itibaren ise 1013015 sicil no ile Yasa kapsamına alınmış olduğu, davalı işyerine ait 1994-2007 yılları arasında ait dönem bordrolarının getirtildiği, 10/10/2004-05/03/2009 yılları arasında davacının yurt dışı giriş-çıkış kayıtlarına ilişkin evrakın...Şube Müdürlüğü"ne ait cevabî yazı eki ile dosyaya sunulduğu, davacının davalı işyerine ait şirket logosunun bulunduğu otobüsün önünde ve içinde çektirmiş olduğu fotoğraflar ile davacıya ait yurt dışı giriş-çıkış kayıtlarına ilişkin ve araca ait triptik kayıtlarının bulunduğu ilgili pasaport sayfalarına ait nüshaların dosyaya davacı tarafça sunulduğu, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı-davalı tanıkları ile bordrolu tanıkların dinlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının “Muavin” ve Şoför olarak çalıştığını iddia ettiği ve pasaport kayıtlarında kaydı yer alan davalı şirkete ait trafik plakalarına ait araçlara ilişkin takograf belgeleri, trafik ceza tutanakları, davacının ehliyet belgesi getirtilmeden, ilgili Gümrük Müdürlüklerinden ihtilaf konusu dönem içerisinde davacının şoför yada muavin olarak “yolcu” olarak giriş-çıkış kaydının yapılıp yapılmadığının araştırılmaksızın davacının davalı işyerinde geçen çalışmalarının tereddüt oluşturmayacak şekilde ortaya konmadığı ve bu şekilde Mahkemece eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacıya çalıştığını iddia ettiği davalı şirkete ait araç veya araçların plakasını açıklatarak bu araç veya araçlara ilişkin tespit istemine konu dönemde tanzim olunan trafik ceza tutanaklarını, takograf kayıtlarını ve davacıya ait sürücü belgesini ilgili birimlerden celbetmek, ilgili sınır kapısı bulunan ... Müdürlükleri"nden davacının ve plakası tespit olunan davalı şirkete ait araçların kaydının yer aldığı yurda giriş ve yurttan çıkışın yapıldığına ilişkin belgeleri getirtmek, toplanan deliller kapsamında davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden iadesine, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.