3. Hukuk Dairesi 2014/10198 E. , 2015/3102 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KOZAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2014
NUMARASI : 2013/273-2014/205
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi H. D. "in, davalıdan ......... İlçesi, .......... Köyü, ........ parsel sayılı taşınmazın 500m²"sini 10.09.1991 tarihli harici satım senedi ile satın aldığını, satış bedelini peşin olarak ödediğini; dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan imar uygulaması sonucu taşınmazın üçünçü şahıslar adına tescil gördüğünü, taşınmazda müvekkillerinin zilyet olduğunu, davalının taşınmazın bedelini müvekkilinden aldığı halde tapuyu vermediğini ve verme imkanının da kalmadığını belirterek, 5.000 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacılar vekili, 11.03.2014 tarihli duruşmada; Ziraat Bankasının cevabi yazısına göre, 21.027 TL üzerinden karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacıların babası H. D. "in bahse konu taşınmazı gezip görerek ve bedelini ödeyerek satın aldığını, davada zamanaşımı olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü ile, davalının, tapuda taşınmazın ferağını verme imkanı kalmadığı; 10.09.1991 tarihinden dava tarihine kadar 19,00 TL (eski 19.000,00 TL)"nin enflasyon ve paranın değer kaybı dikkate alınarak yapılan hesaplamada 21.027 TL olduğu anlaşıldığından; 5.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren, 16.027,00 TL alacağın ise; 11.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, temyiz dilekçesinde; murise ait veraset ilamının dosyaya ibrazı sağlanmadan karar verildiğini, murisin başka mirasçılarının da olduğunu ve davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğunu iddia etmektedir.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkikinden, davaya konu taşınmazın, davalı ile davacıların murisi H. D. arasında yapılan 10.09.1991 tarihli harici satım senedi ile satıldığı; mahkemece, davacıların murisi H. D. "in terekesi elbirliği mülkiyetine tabi bulunduğu halde veraset ilamının dosyaya ibrazı sağlanmadan, murisin davacılar haricinde mirasçısı olup olmadığı araştırılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle, murisin davacılar dışında yasal mirasçısı olup olmadığının tespiti ve davada taraf teşkilinin sağlanması için veraset ilamının teminine yönelik eksiklikler giderildikten sonra, varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.