9. Hukuk Dairesi 2014/34982 E. , 2016/7876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, bakiye süre ücret alacağı, yol, yemek, telefon ve konaklama giderleri alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı Talebinin Özeti:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında belirli süreli iş akdi imzalandığını, davacının görevinin iş akdinde proje sorumlusu olarak tanımlandığını, iş akdinin 12 ay süreli olduğunu, imza tarihinin 15/12/2009 olduğunu, iş akdinin işveren tarafından henüz süresi dolmadan ve haklı bir neden olmaksızın 23/12/2009 tarihinde feshedildiğini ileri sürerek, bakiye süre ücret, yol, yemek, telefon ve konaklama giderleri alacaklarını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş akdinin belirlisiz süreli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasında imzalanan iş akdinin belirli süreli olduğu, iş akdinin süresinden önce işveren tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında, iş akdinin belirli süreli olup olmadığı konusunda uyuşmazlık vardır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 11. Maddesinde belirli süreli iş sözleşmesinin tanımı ve unsurlarına yer verilmiş ve ilk kez yapılmasında objektif bir neden olması gerektiği belirtilmiştir. Belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak “belirli süreli iş sözleşmesi” yapılabilecektir.
Objektif koşulun varlığı sözleşmenin belirli veya belirsiz süreli olmasını etkilemekte, bu koşulun varlığı halinde belirli süreli iş sözleşmesinden söz edilebilinmektedir. Ayrıca objektif koşul sözleşmenin farklı görüş olsa bile düzenleme gereği sözleşme ilk defa yapılsa dahi aranmaktadır.
Salt süreye bağlı bir iş sözleşmesinin mevcut olması feshin geçersizliği ve işe iade davasının derhal reddi gerektiği sonucuna götürmemelidir. Zira, 11’inci madde, belirli süreli iş akdini yapma serbestisini sınırlandırmış ve bu tür sözleşmelerin yapılabilmesi, söz konusu hükümde belirtilen objektif koşulların varlığına bağlanmıştır. Dolayısıyla iş sözleşmesini belirli süreye bağladıklarında, hakim, objektif ve esaslı koşulların var olup olmadığını incelemelidir. İş sözleşmelerinin belirsiz süreli olmasının asıl olmasının sonucu olarak, belirli iş sözleşmesinin varlığını ileri süren taraf bunu ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre davalının yurt dışı işyerinde inşaat işinin 2007 yılında başladığı ve davacı ile bu işte projeyi yürütmesi için 12 aylık belirli süreli iş sözleşmesi imzalandığı, ancak bu süre kaydında bu işin bu tarihte tamamlanacağı veya projenin bu tarihte sonra ereceğinden söz edilmediği, salt sürenin bu nedenle belirli süreli sayılmasını gerektirmediği anlaşılmaktadır. Sözleşme belirili süreli iş sözleşmesi unsurlarını taşımadığından davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı kabul edilmeli ve bakiye süre ücreti reddedilmelidir. Bu nedenle davacının fiilen çalıştığı 08/12/2009-23/12/2009 tarihleri arasındaki 15 gün için, aylık net 4.000 ... doları üzerinden ücret alacağının (15 günlük ücret alacağının) hesaplanıp, işveren tarafından ödenen 1.392 TL"nin mahsubu ile kalan miktarın hüküm altına alınması ile yetinilmesi gerekirken, sözleşmenin belirli süreli olduğunun kabulü ile bakiye 11 ay 15 günlük süre için ücret alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.