Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlu vekilinin süresinde İcra Mahkemesine başvurarak alacaklı ile müvekkili arasında bir protokol tanzim edildiğini, bu protokol uyarınca takip konusu bonoların müvekkili tarafından teminat olarak verildiğini, bu nedenle alacağın varlığının yargılamayı zorunlu kıldığından bahisle takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkmece bu iddia karşısında alacaklı vekiline meşruhatlı davetiye gönderilerek protokol içeriği ve altındaki imzanın alacaklıya ait olup olmadığı konusunda beyanda bulunmaları istenmiştir. Alacaklı asilin duruşmaya gelip beyanda bulunmaması nedeniyle takibin iptal edildiği görülmektedir.
Konu ile ilgili HUMK.nun 230.maddesi hükmüne göre; "tahkikat Hakimi iki taraftan her birini re"sen veya talep üzerine isticvab edebilir" Aynı Kanunun 232.maddesinde ise isticvab olunacak kimsenin bizzat gelmesi lazımdır" yasal düzenlemelerine yer verilmiştir. Somut olayda Mahkemece çıkartılan isticvab davetiyesi alacaklı vekili adına gönderilmiştir. Alacaklı asilin isticvap için çağrıldığı duruşmaya gelmemesi üzerine de borçlu vekilinin isteminin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin bu yöndeki uygulaması yukarıda açıklanan HUMK.nun 232.maddesine aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir. 
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/10/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.