12. Ceza Dairesi 2019/832 E. , 2019/4497 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereğince TCK"nın 85/1, 62, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre sanığın idaresindeki minibüsle meskun mahalde gündüz vakti zemin stabilize sokakta dönüşünü tamamlayamadığı için geriye doğru manevra yaptığı sırada mağdura çarpması sonucu mağdurun ölmesi ile sonuçlanan olayda taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Taksirle öldürme suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 85/1, 62, 51. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bismil Asliye Ceza Mahkemesinin 10.07.2007 tarihli, 2006/600 Esas 2007/589 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2009/6493 Esas 2009/7827 Karar sayılı kararı ile sanığın hukuki durumunun 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK"nın 231. maddesi gereğince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle bozulması üzerine, aynı mahkemece sanığın TCK"nın 85/1, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Bismil Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2009 tarihli ve 2009/802 esas, 2009/494 karar sayılı kararının 04.12.2009 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 24.11.2012 tarihinde 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçunu işlediği ve Gürün Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 02.05.2017 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Bismil 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2017 tarihli ve 2017/868 Esas. 2017/712 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre süre tutum dilekçesi vererek kararı temyiz ettiği anlaşılan sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-5237 sayılı TCK"nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlendiği; sanık hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken sürücü belgesinin geri alınma süresinin ve sınıfının kararda belirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık hakkında temel cezanın asgari hadden tayin edildiği gözetilerek hükmün sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin beşinci bendinde yer alan “53/6. maddesi uyarınca” ibaresinden sonra gelmek üzere “E sınıfı sürücü belgesinin 3 ay geri alınmasına” ibaresinin eklenmesi ve hükmün birinci bendinde yer alan “sanığın amaç ve saiki” ibaresinin çıkarılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 03.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.