Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın hakaret suçunu uzlaşma kapsamında olmayan silahla tehdit suçuyla birlikte işlemişse de, suç tarihinin CMK"nın 253/3-son maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girdiği 09/07/2009 tarihinden önce olması nedeniyle hakaret suçu yönünden uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal engel bulunmadığı belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; A-Sanık hakkında silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü açısından; Katılan ... ve mağdur ..."in, sanığın kendilerine silah doğrultarak tehditte bulunduğunu iddia etmeleri, sanığın tehditte bulunmadığını, kolluk kuvvetlerinin gelmesi üzerine ikametini aratmamak için ikametinde bulunan silahı teslim ettiğini, katılanların ikametinin yakınında bulunması ve eşinin bu durumdan korkması üzerine katılanların yanına giderek katılanlarla konuştuğunu ve katılanların kendisi ile ters konuştuklarını savunması, mağdur ..."in de ters konuştuklarını kabul etmesi karşısında, arkadaş olan katılanların tanık beyanı ve başkaca bir delil ile desteklenmeyen iddialarının ne şekilde sanığın aşamalardaki savunmalarına üstün tutulduğu denetime elverişli olacak biçimde açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, B-Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmü açısından; 1-Sanığın hakaret suçunu uzlaşma kapsamında olmayan silahla tehdit suçuyla birlikte işlemişse de, suç tarihinin CMK"nın 253/3-son maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girdiği 09/07/2009 tarihinden önce olması nedeniyle hakaret suçu yönünden uzlaşma hükümlerinin uygulanmasına yasal engel bulunmadığı ve sanığa isnat edilen hakaret suçunun 6763 sayılı kanunla CMK"nın 253. maddesinde yapılan değişiklikten önce de uzlaşma kapsamında olmasına karşın bu suç hakkında usulünce uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden hüküm kurulması, 2-Silahla tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken sanık hakkında TCK"nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması karşısında hakaret suçundan hüküm kurulurken haksız tahrik açısından özel hüküm olan TCK"nın 129/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, ... ile o yer Cumhuriyet savcısının ileri sürdüğü temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.