11. Hukuk Dairesi 2017/1032 E. , 2018/3558 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ....Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/04/2016 tarih ve 2014/500-2016/222 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin reklamlarının davalıya ait internet sitesinde yayımlanması konusunda davalı ile müvekkilinin sözlü reklam anlaşması yaptığını, anlaşma karşılığında 82.600,00 TL ödeme yapıldığını, reklam anlaşmasının devamı sırasında davalıya ait internet sitesinde müvekkilinin genel başkanı olan Osman Yıldırım hakkında gerçeğe aykırı haberler yapıldığını, bu nedenle reklam anlaşmasının feshedildiğini, anlaşma gereği ödenen bedelin bakiye kalan kısmının 54.842,00 TL olduğunu ileri sürerek bu 54.842,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı ile yapılan reklam anlaşmasının ihlal edilmediğini, zira halkın haber alma hakkına istinaden bu haberlerin yapıldığını, bu durumun aksinin söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın sözleşme yaptığı kurumun genel başkanı hakkında mahkeme kararı ile henüz ispat edilmeyen hususlarla ilgili olarak kabul edilmesi mümkün olmayan yayımlar yaptığı, bazı suçlamalar ve isnatlar nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Anayasa"nın ilgili hükümlerinde suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar hiç kimsenin suçlanamayacağı, bu hususla ilgili olarak ... Sulh Ceza Mahkemesinin erişimin engellenmesine ve içeriğinin yayından kaldırılmasına karar verildiği, buna yapılan itirazında Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesince reddedildiği dolayısıyla davalının yapmış olduğu haberlerin haber verme sınırını aştığı, hakkında haber yapılan kişinin ise sözleşme yapan davacının genel başkanı olduğu dikkate alındığında davacının davalı ile bu şekilde bir hukuki ilişki ve ticaretin sürdürmesinin beklenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı şirketin taraflar arasında kurulan reklam sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiği hususunun tespitine, davacı şirketin davalı şirkete ödediği fesih nedeniyle bakiye kalan 54.842,00 TL"nin tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık konusu sözleşmenin feshi için haklı sebep oluşturduğu iddia edilen yayınların içeriğinde, davacı kurum yöneticisinin eylemleri nedeniyle kurumu zarara uğrattığı iddia edilmiştir. Nitekim, bu hususta kurum genel müdürünün şikayeti ile söz konusu haberlerin yazarı aleyhine açılan ceza davasında mahkemece eleştiri özgürlüğü kapsamında kaldığından bahisle yazar hakkında beraat kararı verilmiştir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, davalı tarafın basın yoluyla doğrudan davacı kurumu hedef alan ve basın özgürlüğünü aşacak derecede bir yayın yapıldığından söz edilemez. Ayrıca da, söz konusu yayınlar nedeniyle yayın yasağı talebi kurum yöneticisi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu durumda, davacı kuruma yönelik matufiyet içeren bir yayından söz edilemeyeceğinden bu yayınlar nedeniyle taraflar arasındaki reklam sözleşmesinin haklı nedenle feshedileceğinden söz edilmeyeceği halde mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulü ile bakiye sözleşme bedelinin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.