10. Hukuk Dairesi 2020/9759 E. , 2021/1164 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dairemizin 15.10.2012 ve 16.12.2019 tarihli geri çevirme kararlarında, aleyhine dava açılarak hüküm kurulan davalılardan ... Lojistik Kara Deniz Taşımacılığı ve Liman İşletmeleri Tur. Dış Tic. A.Ş"ye gıyabi hükmün usulünce tebliğ edilmediği, her ne kadar mahkemece 25.03.2010 tarihli vergi dairesinin yazısında belirtilen ""..."" adresine gerekçeli karar tebliğ edilmek istenmiş ise de; muhatap firmanın belirtilen adreste tanınmaması nedeniyle tebligatın iade edildiğinin anlaşıldığı; bu nedenle davalıya gıyabi hükmün; 7201 sayılı Kanunun 28. maddesinde belirtilen usule göre tespit edilecek adresine yöntemince tebliğ edilerek, adresi tespit edilemediği takdirde, anılan Kanunun 35. maddesine 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” hükmü nazara alınarak, Ticaret Sicili Memurluğu ve sair resmi kurumlardaki tescilli adresi sorularak belirlenecek adrese tebliğ edilmesi, tescilli adres bulunamadığı takdirde ise, anılan Kanunun 28 ve devamı maddelerinde düzenlenen ilanen tebligat yoluyla tebliğ edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; Mahkemece geri çevirme kararlarının gereği yerine getirilmemiştir.
Dairemizin 16.12.2019 tarihili geri çevirme kararı sonrasında, ... Ticaret Sicili Müdürlüğünün 20.02.2020 tarihli cevabi yazısında belirtilen “...” adresine yapılan tebligatın muhatap şirketin adreste tanınmaması nedeniyle iade edildiği; aynı adrese T.K. 35. madde uyarınca yapılan tebligatın ise gösterilen adresin boş arazi olmasından dolayı iade edilmesi üzerine Mahkemece, gıyabi hükmün davalı şirket temsilcisi sıfatıyla ...’na yapıldığı anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde de; tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Eldeki dosyada, gıyabi hüküm temsilci sıfatıyla ...’na tebliğ edilmiş ise de; anılan şahsın davalı ... Lojistik Kara Deniz Taşımacılığı ve Liman İşletmeciliği Turizm Dış Ticaret A.Ş. temsilcisi/yetkilisi olup olmadığı araştırılmaksızın, kaldı ki davalı şirket adresinde değil anılan şahsın adresinde tebligat yapılması hususu hatalıdır.
Mahkemece, davalı ... Lojistik Kara Deniz Taşımacılığı ve Liman İşletmeciliği Turizm Dış Ticaret A.Ş.’nin adresi ve tüzel kişiliğinin devam edip etmediği ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğünden sorulup açıklığa kavuşturulduktan sonra, gıyabi hüküm yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca öncelikle davalı şirketin ticaret sicili kaydındaki adresine tebliğ edilmeli; bu şekilde yapılan tebligatın iade gelmesi, tebligat yapılamaması, iade zarfında yeni bir adres tespit edilememesi durumunda Tebligat Kanununun 35. maddesine 6099 sayılı Kanunun 9. maddesi ile eklenen “Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır” hükmü de nazara alınarak, davalı şirketin Ticaret Sicil Memurluğu ve sair resmi kurumlardaki tescilli adresi sorularak belirlenecek adrese Tebligat Kanunu 35. maddesine göre usulünce tebligat yapılmalı; tescilli adres bulunamadığı takdirde ise, anılan Kanunun 28. ve devamı maddelerinde düzenlenen ilanen tebligat yoluna başvurulmalıdır. Davalı şirketin ticaret sicilindeki kaydının terkin edilmiş olması halinde ise davalı şirketin ihya edilmesi için yasal prosedür işletilmek suretiyle, şirketin ihyasına dair karar alındıktan ve şirkete tasfiye memuru atandıktan sonra, gıyabi hükmün tasfiye memuruna tebliği sağlanmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 03.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
E.Ü.G.