23. Hukuk Dairesi 2015/6096 E. , 2016/3162 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, birleşen alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada taraf vekilleri, birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili kooperatif ile davalının 10.06.2005 tarihinde iş karşılığı sözleşme imzaladıklarını, sözleşmenin 15. maddesi ile davalının kooperatife üye yapıldığını, üyeliği süresince toplam 14.500,00 TL üye aidatı ödediğini, devam eden inşaat süresi boyunca kooperatifin de davalıya 20.570,00 TL avans ödemesi yaptığını, inşaat bitiminde her üyenin ödemesi gereken meblağın 72.675,00 TL olarak kararlaştırıldığını, aidat ve avans olarak toplam davalı ödemesinin 52.795,00 TL olduğunu, böylelikle davalının 19.880,00 TL borcunun kaldığını, bu alacağın tahsili için .... İcra Müdürlüğü"nün 2010/567 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacı kooperatife borcu bulunmadığını savunarak, asıl davanın reddini istemiş, birleşen davada ise 10.06.2005 tarihli sözleşme gereği iş yaptığını, işleri zamanında teslim ettiğini, 6 ayda bir ödenmesi gereken farkların ödenmediğini ileri sürerek, 10.000,00 TL"nin iş bitim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacıya borçlarının bulunmadığını, aksine 21.608,00 TL alacaklarının olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada davacının isteyebileceği aidat alacağı miktarının 2.364,34 TL olduğu, birleşen davada davacının talebi ile bağlı kalınarak imalat alacağının 10.000,00 TL olduğu, davalının davadan önce usulüne uygun temerrüde düşürülmediği, bu miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile itirazın 2.364,39 TL asıl alacak üzerinden iptaline; birleşen davanın kabulü ile 10.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada taraf vekilleri, birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davalı kooperatif vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Asıl davada davalı vekili ile birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece hükme esas alınan 12.03.2015 tarihli ek bilirkişi raporunda, asıl davada davacı kooperatifin alacağının 2.364,39 TL olduğu, birleşen davada davacının işçilik alacağının ise 10.235,61 TL olduğu belirlenmiş, tarafların borç ve alacaklarının birbirinden mahsubu durumunda birleşen davada davacının alacağının 7.871,22 TL olduğu açıklanmıştır.
Bu durumda mahkemece, tarafların 10.06.2005 tarihli sözleşmeden kaynaklanan asıl ve birleşen davaya konu alacaklarının mahsubu ile asıl davanın reddine, birleşen davanın ise 7.871,22 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, asıl davada davalının davacı kooperatiften daha fazla miktarda alacaklı olduğu belirlenmesine rağmen asıl davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Bozma nedenine göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekili ile birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davalı, birleşen davada davalı lehine BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, asıl davada davacı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık, asıl davada davalı ile birleşen davada davalı yönünden karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.