Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2004
Karar No: 2018/3548
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2004 Esas 2018/3548 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2004 E.  ,  2018/3548 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/10/2015 tarih ve 2012/345-2015/399 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/345 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada mahkemece, şirketin taraflar arasında yapılan sulh protokolüne göre tasfiyesine karar verildiğini ve dosyanın halen Yargıtayda olduğunu, mahkemece onama kayyumu atanarak müdürlerin almış olduğu kararları denetlenmeye çalışıldığını, şirkete ait taşınmazların satışı halinde bedellerine bloke konulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini ancak bu kararın satışa engel olmadığını sadece satış bedeline bloke konulmasına ilişkin olduğunu, gelinen noktada, mevcut müdürün, şirketin akaryakıt istasyonunu kendi şirketlerine devrettiğini, şirketin hiçbir ticari faaliyetin kalmadığını, hissedar kardeşler arasındaki ağır ihtilaf sebebiyle mevcut müdürün kötü niyetle, sulh protokolünde müvekkiline verilmesi kararlaştırılan taşınmazları yok pahasına satma niyeti olduğuna dair duyumlar aldıklarını ileri sürerek mahkemeden daha önce verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının genişletilerek şirkete ait bütün taşınmazların satılmaması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece 14.02.2018 tarihli ara kararla ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesi üzerine de mahkemeye vermiş olduğu 26.02.2018 havale tarihli dilekçeyle bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Mahkemece, istinaf talebine konu kararın, mahiyeti itibariyle ve HMK 394/1 maddesi gereğince öncelikle itiraza tabi olduğu, HMK"nın 394/4 maddesi gereğince, istinaf yoluna başvurunun ancak itirazın reddi halinde mümkün olacağı, nitekim bu hususun istinaf talebine konu ara kararın sonuç bölümünde başvurulabilecek kanun yolu kısmında da açıkça gösterildiği, ihtiyati tedbir talebine konu 2012/345 Esas sayılı dosyanın karar düzeltme talebi üzerine gönderildiği Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde bulunduğunu ve bu süreçte ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu da gözetildiğinde ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı başvurulabilecek kanun yolunun temyiz kanun yolu olduğu gerekçesiyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

    Davacı vekili, yerel mahkemece istinaf başvurusunun ve ihtiyati tedbirin genişletilmesi talebinin reddine ilişkin verilen kararları temyiz etmiştir.
    Davacı vekili asıl dava dosyasına ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararının genişletilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş ve davacı vekilinin zikredilen karara ilişkin istinaf talebi de yazılı gerekçeyle reddedilmiştir. İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği gibi (HMK m. 391/3), ayrıca yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı da istinaf yoluna başvurulabilecektir (HMK 394/5). Hukuk Muhakemeleri Kanununda kural olarak ara kararlara karşı kanun yoluna başvuru kabul edilmemiş, bu tür kararlara karşı kanun yolu başvurusu ancak kanunda düzenlenen istisnai durumlar bakımından kabul edilmiştir. Ara kararlara karşı kanun yoluna başvurulabilmesi için bu hususu kanunun açıkça düzenlemesi gerekmekte olup, aksi takdirde ara kararlar ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna götürülebilir. Davacının talebi HMK"nın 396. maddesine dayalı, durum ve koşulların değişmesi sebebiyle daha önce verilen ihtiyati tedbirin genişletilmesine ilişkin olup, zikredilen maddede, durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın istinaf dahi edilemeyeceği aslında kanun koyucunun da açık ve bilinçli bir tercihidir. Zira durum ve koşulların değişmesi sebebiyle itiraz hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanununun 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının kıyasen uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Bu şekilde 394. maddenin üçüncü fıkrasına yapılan atıf ile üçüncü kişilerin de itiraz edebileceği, dördüncü fıkraya yapılan atıf ile de itirazın şekli ve incelenmesinin kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir. Dikkat edilirse kanun yoluna başvuru imkanını düzenleyen 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmamıştır. Gerekçede de belirtildiği gibi ihtiyati tedbir kararı verildikten sonra, mevcut olan durum ve koşulların dava sırasında birden fazla değişmesi mümkün olabilir ve her seferinde itiraz edilebilir, her itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbir kararlarına karşı başvurulması öngörülen isitnaf yolundan beklenen amacın tam tersine bir sonuç doğuracaktır. Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı ancak esas hükümle birlikte kanun yoluna başvurulabilecektir.
    Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK"nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığından durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi talebinin reddi hakkında verilen karar istinaf edilemez. Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekilinin ihtiyati tedbirin genişletilmesi yönündeki talebinin reddine dair mahkemece verilen ara kararın istinafı mümkün değildir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde HMK 394/1 . maddesi gereğince itiraz yolu açık olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonuç itibariyle doğru olan istinaf talebinin reddi kararının onanması gerekmiştir.
    Davacı vekilinin, ihtiyati tedbirin genişletilmesine yönelik talebin reddine dair verilen ara karara karşı yapmış olduğu temyiz itirazlarına gelince, yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin genişletilmesine ilişkin, HMK"nın 396. maddesine dayalı taleplerin reddine dair ara kararlara karşı tek başına kanun yoluna başvuru imkanı olmadığından ve zikredilen ara kararlar ancak hükmün esasıyla birlikte kanun yoluna götürülebileceğinde ihtiyati tedbirin genişletilmesine yönelik talebin reddine dair karara karşı bulunulan temyiz isteminin de reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin yerel mahkemenin 27.02.2018 tarihli, istinaf talebinin reddine ilişkin kararına karşı yapmış olduğu temyiz itirazların reddi ile kararın ONANMASINA, 14.02.2018 tarihli, ihtiyati tedbirin genişletilmesine yönelik talebin reddine dair karara yönelik olan temyiz isteminin REDDİNE, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 14/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi