9. Hukuk Dairesi 2015/27246 E. , 2016/7832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı üniversitede diğer davalı alt işvenler işçisi olarak 02/12/2011-21/1/2014 tarihleri arasında temizlik görevlisi olarak çalıştığını, feshin tek taraflı ve geçersiz olduğunu iddia ederek davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... şirketinin vekili; Müvekkili yönünden davada sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ...; davacı ile husumet itirazlarının olduğunu, dava şartı eksikliği olduğunu davanın haksız , hukuka aykırı açıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı ... Araştırma Hastanesinin hizmet üretimi işinin niteliği gereği ayrı bir organizasyonu gerektiren yardımcı işlerden güvenlik ve temizlik hizmetlerini her sene gerçekledirdiği ihale yoluyla alt işverene devretmekte olduğu, bu kapsamda davacının diğer davalı nezdinde çalışmakta iken sözleşmesinin feshedildiği, fesih bildiriminin yazılı olarak yapılmak ve fesih sebebinin açıkça belirtilmesinin gerektiği, yazılı fesih olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacının işine iadesin karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır(Ek. 2. Dairemizin 09.06.2008 gün ve 2007/40942 Esas, 2008/14420 Karar sayılı ilamı).
Diğer taraftan, HMK.’un 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan hakların ve yükümlülüklerin gerekçeye uygun olarak açıkça belirtilmesi, birden fazla davalı var ise sorumluluklarının belirlenmesi gerekir. Aksi durum infazda tereddüte yol açacaktır.
Keza Davanın sadece asıl işverene veya son alt işveren yerine başka bir işverene karşı açılması halinde ise, husumetten yanılmaya göre durum değerlendirilmelidir. Asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı, kısaca asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu iddia edildiğinde, husumetin tevcihinde hata kabul edilerek, alt işverene dava dilekçesi tebliğ edilerek, davalı taraf olarak davaya kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece yazılı fesih olmadığı için davanın kabulüne karar verilmiş ise de davacının hangi işveren nezdinde işe iadesine karar verildiğinin gösterilmemesi hatalı olmuştur. Ayrıca davalı Üniversite, davalılardan ... şirketi ile bir ihale sözleşmesi imzalamadığını savunmuş, davalı ... şirketi de bu savunmayı doğrular şekilde davaya cevap vermiştir. Davalı Peltem şirketi ile davalı Üniversite arasında hizmet alım sözleşmesinin başlangıç tarihi ise 15/01/2014 tarihidir. Dosya arasında bulunan davacıya ait işe giriş ve işten çıkış belgelerine göre davacının, davalı şirketler ... ve Peltem"de herhangi bir çalışması yoktur. Davacının işe giriş ve çıkış bildirgeleri dava dışı ...isimli firma tarafından yapılmış, 15/01/2014 tarihinde bu firma tarafından davacının işten çıkışı yapılmş, 16/01/2014 tarihinde yine aynı firma tarafından işyeri adresi olarak bu firmanın adresi gösterilerek davacı işçinin işe girişi yapılmıştır. Mahkemece davacının iddia ettiği fesih tarihine göre gerçek işvereni tespit edilmeden karar verilmesi ve işe iadenin birden fazla davalı bulunmasına rağmen hangi işveren nezdinde yapıldığının gösterilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.