Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bono ve çeke dayalı olarak genel haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, süresi içerisinde şahsa borcu bulunmadığını belirterek borca itiraz etmesi üzerine, alacaklı süresi içerisinde icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını talep etmiştir.
Borçluya dava ile ilgili olarak duruşma günü tebliğ edilmiş, borçlu duruşmaya gelmediği gibi başkaca senet metninden kaynaklanan zamanaşımı ve bunun gibi şikayet ve itirazlarını da ileri sürmemiştir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda takip konusu yapılan çekin takipten öncesi için zamanaşımına uğradığının belirtilmesi üzerine bu husus mahkemece de re"sen kabul edilerek çek yönünden itirazın kaldırılması isteminin reddine  karar verildiği görülmüştür. Takipten önceki zamanaşımı itirazı yasal 7 günlük süreye tabi olup, borçlu bu itirazını icra mahkemesine bildirebileceği gibi senet metninden kaynaklandığından itirazın kaldırılması davasında ilk celsede bu itirazını ileri sürmesi de gerekir. Bu husus mahkemece re"sen incelenip karar verilecek şikayetlerden değildir. Somut olayda borçlunun yukarıda belirtildiği gibi herhangi bir zamanaşımı olmadığı anlaşıldığından bu çeke ilişkin olarak da itirazın kaldırılmasına karar vermek gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.