3. Hukuk Dairesi 2020/11090 E. , 2021/2841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen asıl ve birleşen maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacılar ile davalılar ... ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalılar ..., ... ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar asıl ve birleşen davalarda; davacı ..."ın okul bahçesinde oynarken okul bahçesinden geçen yüksek gerilim hattının mesafe kurallarına aykırı olması nedeni ile elektrik akımının boşalmasıyla yanarak ağır yaralandığını, davacı ..."ın iç organlarının zarar gördüğünü, olay nedeni ile büyük ıstırap çektiklerini belirterek, ..."a karşı açtığı asıl davada 51.500 TL maddi tazminat, ..., Derince Belediyesi, ..."na karşı yönelttiği birleşen 2007/197 esas sayılı dosyasında, davacı ... için 5.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminat; baba Veli, anne ... için 20.000"er TL manevi; kardeş Kardelen için 10.000 TL manevi tazminat; ..., Derince Belediyesi, ..."na karşı yönelttiği birleşen 2010/251 esas sayılı dosyasında, davacı ... için 20.000 TL maddi tazminat; ..."a yönelttiği birleşen 2014/88 esas sayılı dosyasında, davacı ... için 50.000 TL bin TL maddi tazminat; TEİAŞ, AFAD ve ..."na yönelttiği birleşen 2018/537 Esas dosyada ise, davacı ... için 76.821 TL maddi tazminatın taraflarına verilmesini istemişlerdir.
Davalı ...; kusurlu olmadığını, elektrik hatlarının ilk inşası sırasında yönetmelikteki mesafelere uyulduğunu, ancak daha sonra okul yapımında zeminin doldurularak yükseltildiğini, inşaatın Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapıldığını, davacı ..."ın kusuru nedeni ile olayın meydana geldiğini, ayrıca talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... Belediyesi; davada idari yargının görevli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, denetim görevinin ihmal edilmediğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... ve .... ise; idari yargının görevli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; alınan kusur ve hesap raporları doğrultusunda, elektrik tellerinin bakımından ve sıcaklığa göre esnemesinden ..."ın, deprem sonrası yapılan prefabrike konutların kaldırılması, bakımı ve güvenli halde tutulmasından Başbakanlık ... ile ..."nın sorumlu ve kusurlu oldukları, diğer birleşen dosya davalıları olan ..., Derince Belediyesi"ne atfı kabil kusur bulunmadığı gerekçesiyle, birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2007/197 esas ve ...Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/251 esas sayılı dosyalarında davalı olarak hasım gösterilen davalılar ... ve ... bakımından yerinde olmayan ve ispat olunamayan davaların ayrı ayrı reddine, 198.178,85 TL maddi tazminatın 26/05/2006 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber müştereken ve müteselsilen davalılar ...., Bayındırlık ve İskan Bakanlığından (birleşen ve hasım gösterilen dosyalar bakımından "mahkememiz 3. AHM 2007-197, 2. AHM
4. AHM 2018-537 olup" 101.821 TL"ye kadar), ... (Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yön...) "den ( hasım gösterildiği 3. AHM 2014-88 ve 4. AHM 2018/537 esas sayılı dosyalarında olmak üzere 126.821 TL"ye kadar) alınarak davacı ..."a (yargılama sırasında reşit olduğu anlaşılmakla) tahsilde tekerrür olmamak üzere verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebi olan 5.142,15 TL bakımından davaların reddine; manevi tazminat talebi bakımından birleşen mahkememizin 2007/197 dosyası bakımından davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 20.000,00 TL davacılar Veli ve ... için 10.000"er TL, ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın 26.05.2006 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber müştereken ve müteselsilen davalılar ...., Bayındırlık ve İskan Bakanlığından alınarak davacı taraflara verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar, davalılar ... ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Afet İşleri Yönetimi, ... ve davacıların istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun “idari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlıklı 2. maddesinde idari dava türleri ve idari yargı yetkisi açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre; iptal davaları, tam yargı davaları ve idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan anlaşmazlıklara ilişkin davalar dava çeşidi olarak gösterilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davacı; davalılardan Derince Belediyesi"nin, ..."nin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı"nın (eski ...) ve AFAD"ın hizmet kusuruna dayalı olarak istemde bulunmuş olup, yukarıda belirtilen Yasanın 2/1-b maddesi gereğince idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar tam yargı davası olarak nitelendirilmiştir. Bu nitelikteki davalarda idari yargı görevli bulunmaktadır. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.
Bu itibarla; davalılar Derince Belediyesi, ..., Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (eski ...) ile AFAD yönünden açılan asıl ve birleşen davaların tefriki ile tefrik edilen davalar yönünden 6100 sayılı HMK 114/b maddesi gereğince, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesinden sonra diğer davalı ... yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-) Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesi gereğince, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine aynı Kanun"un 389. maddesinde de, hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Öte yandan davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, birleştirilen dava dosyasının tarafları, iddia, savunma özeti, delilleri kararda belirtilip, değerlendirilip, asıl ve birleşen her bir dava için kararda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir.
Somut olayda; mahkemece, asıl ve birleşen davalar bakımından az yukarıda açıklandığı şekilde ayrı ayrı HMK"nin 297/2. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış, ilgili davalarda davalıların farklı olması nedeni ile hüküm infazda tereddüt uyandırmıştır. Bu husus usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-)Bozma nedenlerine göre, davalılar ...ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (eski ...)"nın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının, birinci ve ikinci bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.