7. Hukuk Dairesi 2021/1137 E. , 2021/1052 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/05/2012 gününde ve birleştirilen dava davacısı vekili tarafından birleştirilen dava davalıları aleyhine 27/04/2016 gününde verilen dilekçeler ile mirası hükmen reddin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 03/12/2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, mirasın hükmen reddin tespiti isteğine ilişkindir.
Davacı vekili ve birleştirilen dava davacısı vekili, 22.02.2012 tarihinde ölen mirasbırakan ...’in terekesinin borca batık olduğunu belirterek mirası hükmen reddin tespitini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK"nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.
Somut olayda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı yeterince araştırılmamıştır. Mirasbırakanın terekesinde bulunan taşınmazlarda uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak taşınmazların mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile değerleri belirlenmeli, belirlenen değerler terekenin aktifinde değerlendirilmeli, mirasbırakanın borçları ölüm tarihi itibari ile uzman bilirkişi tarafından hesaplanarak denetime elverişli rapor aldırılmalı ayrıca dosyada mevcut kayıt çıktısına göre murise ait gözüken ... plakalı aracın mirasbırakanın ölümü tarihinde mirasbırakanın terekesine dahil olup olmadığı araştırılarak, sonucuna göre terekenin hesaplanmasında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
23.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.