19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/717 Karar No: 2016/7644 Karar Tarihi: 27.04.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/717 Esas 2016/7644 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalılardan birine verdiği çekin şirketlerine teslim edilmediğini iddia ederek borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, çeki borç ödemesi olarak temlik cirosuyla devraldığını ve çekin avans olarak verildiğini savunmuştur. Mahkeme, çekteki tarihin değiştirildiği gerekçesiyle davacının talebini kabul etmiştir. Ancak, kötü niyet tazminatı talebi hakkında hüküm tesis edilmemiş ve hükümdeki maktu karar ve ilam harcı yanlış görülmüştür. Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 438/I maddesi ve Ek-Madde 4'ü, 5236 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değiştirilerek parasal sınırın 2015 yılı için 21.220 TL olduğu belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/717 E. , 2016/7644 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun (HUMK) 438/I maddesindeki parasal sınır, 5236 sayılı Kanunun 19’uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 21.220 TL’dir. Temyize konu 17.09.2015 tarihli karara karşı davacının temyizi 12.000 TL değere ilişkin olması nedeniyle, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ........"ne akaryakıt alımı için avans olarak .... .... Bankası ...... Şubesine ait 60.000 TL bedelli, ..... nolu çeki verdiğini, davalı ......."nin malı şirketlerine teslim etmediğini, bedelsiz kalan çekin davalı ....... tarafından diğer davalı ...... ...... şubesine teminat açığını kapatmak için verilmiş olduğunu, bunun yanında çekin 15.04.2011 olan ilk keşide tarihinin çizilmek suretiyle şirketlerinin bilgisi ve onayı olmaksızın 05.05.2014 olarak tahrif edildiğini, tahrif edilen çekin kambiyo senedi vasfını taşımayacağını ve gerçek keşide tarihinde başlayan ibraz süresi içinde ibraz edilmediğinden geçersiz kaldığını ileri sürerek, müvekkilinin dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili müvekkilinin diğer davalı ...... den olan ticari kredi borcu nedeniyle borç ödemesi olarak temlik cirosuyla devraldığını, müvekkilinin iyi niyetli yetkili hamil olup kimsenin zararına hareket etmediğini, çekin avans olarak verildiğini iddia eden davacının iddiasını yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, çekteki tarihin değiştirildiği iddiasının davacıyı borcundan kurtarmayacağını savunarak davanın reddini ve davacının % 20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Davalı ........ davaya cevap vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu çekteki 15.04.2011 olan keşide tarihinin üzeri çizilerek 05.05.2014 yapıldığı, tarihte yapılan değişikliğin yanında bulunan imzanın keşideciye ait olmadığı gerekçesi ile davacının kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekilince ve davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ........vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı cevaba cevap dilekçesinde ayrıca kötü niyet tazminatı talebinde bulunmakla bu husus mahkemece değerlendirilip olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda herhangi bir hüküm tesis edilmemiş olması doğru olmadığı gibi, dava esastan sonuçlandığı halde nispi karar ve ilam harcı yerine maktu karar ve ilam harcına karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.