Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11120
Karar No: 2018/11169
Karar Tarihi: 07.06.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/11120 Esas 2018/11169 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/11120 E.  ,  2018/11169 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası ile karşı dava olarak açılan alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın görev yönünden reddine ilişkin olarak verilen karar davalı-karşı davacı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Asıl dava tapu iptali ve tescil, karşı dava ise alacak isteğine ilişkindir.
    Davacı, dava dışı yüklenici ... ile yaptıkları 02/12/2009 ve 07/12/2009 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmeleri uyarınca yüklenicinin, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerine bina inşaa edeceğinin ve bu binanın 20 daire ve kapıcı dairesinden oluşup 8 adedinin arsa sahiplerine, 12 adedinin yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmeye göre inşaatın 15/10/2011 tarihinde bitmesi gerekirken yüklenicinin ekonomik durumunun bozulması üzerine 2012 yılında inşaatı terk ettiğini, inşaatın % 33 seviyesine geldiğinin tespit ettirildiğini, inşaatı tamamlamayacağını beyan eden yükleniciyle karşılıklı olarak 15/11/2013 tarihinde anılan sözleşmeleri geriye etkili olacak şekilde feshettiklerini ileri sürerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin davalılara temlik ettiği çekişmeli 1, 2, 3, 4, 7, 15, 16, 18 no’lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı, adına kayıtlı çekişme konusu bağımsız bölümü yükleniciden değil kayıt maliki görünen dava dışı kişiden tapu kaydına güvenerek ve iyiniyetle satın aldığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin şartlarını bilebilecek durumda olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş; karşı davasında, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle doğan zararı nedeniyle fazlaya ilişkin haklar ve maddi-manevi tazminata ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000-TL alacağın faiziyle birlikte davacı-karşı dava davalısı arsa sahiplerinden tahsilini istemiştir.
    Davalı ..., arsa sahipleri ve yükleniciyle herhangi bir alışverişi olmadığını, çekişme konusu 18 no’lu bağımsız bölümü 29/11/2013 tarihinde 116.500-Tl bedelle dava dışı kayıt maliki ...’den satın aldığını, ödemeleri banka aracılığıyla yaptığını, tapu kaydına güvenen iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu davalı ..., çekişme konusu 1 no’lu bağımsız bölümü iddia edildiği gibi yükleniciden değil, 05/04/2012 tarihinde dava dışı kayıt maliki Şükrü İbiş’ten satın aldığını, tapu kaydına güvenen iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki ilişkiyi bilemeyeceğini, davacı yan ile dava dışı yüklenici arasındaki işlemlerin muvazaalı olduğunu, 15/11/2013 tarihinde yüklenici ile arsa sahipleri arasında yapılan fesihnamenin kendilerini mağdur etmek için yapıldığını, halefiyet kuralları gereği de dava dışı yüklenicinin getirdiği inşaat seviyesine göre hak sahibi olduğunu davalı ...; çekişme konusu 16 no’lu bağımsız bölümü satış bedelini ödeyerek yükleniciden satın aldığını, arsa sahiplerinin izni olmadan yüklenicinin bağımsız bölüm satmasının mümkün olmadığını davalılar ... ve ... çekişme konusu bağımsız bölümleri bedelini ödeyerek satın aldıklarını, kusurlarının bulunmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece; uyuşmazlık konusunun, davacı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında yapılmış olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle yükleniciye isabet eden bağımsız bölümleri satın alan davalılar adına olan bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ve davacı arsa sahipleri adlarına tescili isteği olduğu, konut ve tatil amaçlı taşınmazların 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunup yükleniciye isabet eden bağımsız bölümleri satın alan davalılara karşı açılan davada tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; dava tarihinde yürürlükte bulunan, 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde, Mal: Alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları; Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, ifade eder. Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
    Dosya kapsamından davacıların arsa maliki olup, davalıların ise dava dışı yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığı iddia edilen kişiler oldukları, esasen eldeki davada dava dışı yükleniciye karşı yöneltilen herhangi bir istek de olmadığı, tarafların tüketici tanımına uymadıkları ve taraflar arasında anılan yasa kapsamında bir tüketici işlemi bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde, iddianın içeriği, ileri sürülüş biçimi ve özellikle niteliği gözetildiğinde, taraflar arasındaki çekişmenin çözümünün genel mahkemelere ait olduğu, 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu gereğince tüketici mahkemesinin görevinde bulunmadığı tartışmasızdır.
    Hal böyle olunca, işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda tarafların delillerinin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle davanın görev nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalı-karşı davacı ... "ın yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi