Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5145 Esas 2016/3153 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5145
Karar No: 2016/3153
Karar Tarihi: 24.05.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5145 Esas 2016/3153 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kooperatif üyeliğinden ayrıldıktan sonra yaptığı ödemelerin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep etmiştir. Davalı ise, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğundan ayrılan ve çıkartılan üyelerin aidatlarının geri ödenmesinin üç yılı geçmemek üzere ödenmesi yolunda karar alındığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir. Mahkeme, çıkma payı alacağı ile ilgili bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğine karar vermiştir. Bozma ilamına uygun olarak yapılan yargılama sonrasında asıl alacak yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusu kalmayan asıl alacak yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacağın %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara göre 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1 ve anasözleşmenin 15/1 maddeleri uyarınca çıkma payı alacağı tespit edilmesi gerekmektedir.
23. Hukuk Dairesi         2015/5145 E.  ,  2016/3153 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili ... gelmiş, davalı taraftan gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden ayrıldığını, üyelikten ayrılma tarihine kadar yaptığı ödemelerin tahsili amacıyla icra takibi başlattıklarını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 22.01.2011 tarihli genel kurul toplantısında kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte olduğundan ayrılan ve çıkartılan üyelerin aidatlarının geri ödemelerinin üç yılı geçmemek üzere ödenmesi yolunda karar alındığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 19.11.2012 tarih ve 4836 E., 6773 K. sayılı ilamıyla, usulüne uygun erteleme kararı olmadığından uyuşmazlığın esası incelenip 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/1. ve anasözleşmenin 15/1. maddeleri hükümleri uyarınca tespiti gereken çıkma payı alacağı ile ilgili bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; yargılama aşamasında 05.06.2013 tarihinde çıkma payı bedeli olan 38.430,00 TL"nin davalı tarafça davacıya ödenmiş olması nedeniyle asıl alacak miktarı yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusu kalmayan asıl alacak yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacak miktarı olan 38.430,00 TL"nin takip tarihinden ödeme tarihi olan 05.6.2013 tarihine kadar işleyecek faiz yönünden takibin devamına, asıl alacağın % 40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.