Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5129
Karar No: 2016/3149
Karar Tarihi: 24.05.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/5129 Esas 2016/3149 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tapu iptali ve tescil davasında, davacı yüklenicinin inşaatı tamamlaması ve kullanma izin belgesi alması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, verilen kararda gerekçe ile hüküm arasında çelişki bulunduğu ve diğer dava dosyalarıyla ilgili kararlar beklenmeden hüküm kurulduğu için, temyiz itirazları kabul edilerek kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. 297/1-c ve 297/2 maddeleri ise, hükmün gerekçe bölümünde iddia ve savunmaların özeti, deliller, sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması; hüküm sonuç kısmında ise borç ve hakların sıra numarası altında açık şekilde belirtilmesi gerektiğini düzenlemektedir. BK. 81 (TBK md 97) maddesi ise, kendi edimini yerine getirmeyen tarafın karşı taraftan edimini talep edemeyeceğini belirtmektedir.
23. Hukuk Dairesi         2015/5129 E.  ,  2016/3149 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekili ve davalılardan İ.. S.. ve A.. G.. vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan A.. G.. vekili avukat ..., davalılardan İ.. S.. vekili avukat Mehmet Yıldız ile davacı asıl C.. T.. ve vekili avukat .... gelmiş olup, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek,sözleşmeye göre davacıya isabet eden bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini, mümkün değilse değerinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davacının edimlerini tam olarak yerine getirmediğini savunarak,davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu dikkate alınarak, davacının inşaatı tamamladığı, yargılama sırasında yapı kullanma izin belgesini aldığı ve kat mülkiyetini tesis ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalılardan İ.. S.. ve A.. G.. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1) 6100 sayılı HMK"nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği, 297/2. maddesinde ise, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Keza kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturur.
Mahkemece, verilen kararın gerekçe kısmında, davacı yüklenicinin yükümlülüklerini dava tarihinden sonra yerine getirmesi nedeniyle davalı taraf aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği bildirilmesine rağmen, hüküm bölümünde, davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğu anlaşılmıştır. Bu hali ile HMK"nın 297/1-c ve 297/2 maddelerine aykırı olarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bununla birlikte, arsa sahipleri A.. G.. ve İ.. S.. tarafından, yüklenici aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin ... esas ve.....Asliye Hukuk Mahkemesi"nin .... esas sayılı dava dosyaları ile gecikme tazminatı, eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsili konulu davalar açıldığı, bu davaların eldeki dava ile birleştirilmesine rağmen, mahkemece konularının farklı olduğundan bahisle tefrik edildikleri anlaşılmıştır. Mevcut davada,davacı adına tesiline karar verilen bağımsız bölümler, sözleşme gereğince davacı yükleniciye verilmesi gereken tüm bölümlerdir. BK. 81. (TBK md 97) maddesine göre, kendi edimini ifa etmeyen taraf, karşı taraftan edimini talep edemeyeceğinden, arsa sahiplerince açılan dava dosyalarında karar verilmemiş ise, eldeki dava ile birleştirilmek suretiyle; karar verilmiş ise, sonuçlanmasının beklenmesi ve mevcut davada, buna uygun hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
İzah edilen nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.
2) Bozma nedenine göre temyiz eden taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalılar İ.. S.. ve A.. G.. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklana nedenlerle temyiz eden taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalılar A.. G.. ve İ.. S.."ya; 1350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılar A.. G.. ve İ.. S.."dan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi