11. Hukuk Dairesi 2016/11523 E. , 2018/3536 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.11.2015 tarih ve 2012/31-2015/191 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, kayısı ağaçlarının olduğunu, davalı şirket tarafından sigortalandığını, dolu nedeniyle hasar gördüğünü, hasar ile ilgili tespit yapıldığını, davalının hasara ilişkin ödeme yapmadığını iddia ederek ürün kaybından doğan zararın tespit edilmesine, tespit edilen zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ürünlerinde oluşan hasar nedeniyle hesaplanan 13.204,00 TL’nin davacıya ödendiğini, sigortalının poliçesinin zeyil edilmiş olduğunu, bunun neticesinde sigortalıya prim iadesinin gerçekleştiğini, prim borcunun ve iade edilen prim tutarının tazminat bedelinden düşürülmesi gerektiğini, hasar ihbarı neticesinde yapılmış ekspertiz incelemesinde de belirlenen hasar oranları doğrultusunda tazminat tutarının sigortalıya ödendiğini, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının ürünlerinde dolu yağışı nedeniyle hasar oluştuğu, oluşan hasar nedeniyle davalı şirket tarafından ödenmesi gereken toplam tazminat miktarının 24.062,00 TL olduğu, 13.234,00 TL"sinin davacıya ödendiği, bakiye 10.828,00 TL ek tazminat ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 10.828,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, bitkisel sigorta poliçesine dayalı alacak davası olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesine göre sigorta bedeli üzerinden muafiyet tutarının indirilmesi gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda oluşan zarar tutarı üzerinden muafiyet tutarı hesaplanarak indirim yapılmıştır. Mahkemece muafiyet indiriminin taraflar arasında düzenlenen poliçe hükümleri dikkate alınarak sigorta bedeli üzerinden yapılması ve tazminatın buna göre belirlenmesi gerektiğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Davalı vekili, hasar ihbarı üzerine yapılan ekspertiz incelemesinde dolu, fırtına hasarı değil fizyolojik verim kaybı tespit edilmesi üzerine verim azalış zeyili düzenlendiğini ve prim iadesi yapıldığını, iade edilen meblağın hükmedilecek tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini savunmuş, davacı ise prim iadesi yapılıp yapılmadığına dair beyanda bulunmamıştır. Mahkemece, bu husus üzerinde durularak, prim iadesi yapılmış ise iade edilen tutarın da tazminat tutarından indirilmesi gerektiğinden kararın bu yönden davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
4- Davacı, dava dilekçesinde alacağın belirlenmesi ve şimdilik 1.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline ilişkin belirsiz alacak davası açmıştır. Mahkemece, kabulüne karar verilen miktar için harcın ikmali hususunda davacıya mehil verilmediği gibi davacı tarafından da eksik harç ikmal edilmemiş olmasına rağmen harcı tamamlattırılmayan kısım için davanın kabulü doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.