MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ...ve davalı asıl ..... ile davacılar vekili avukat ..... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin süresinde inşaatı teslim etmediğini, eksik ve kusurlu imalatlar bulunduğunu, sosyal tesislerin yapılacağı parselde inşaata hiç başlamadığını ileri sürerek, sözleşmenin sosyal tesislerin yapılacağı 1404 parsele ilişkin kısmının feshine, diğer pasele ilişkin olarak paylaşımın tekrar yapılarak davacıların alması gereken bağımsız bölümlerin değeri ile eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu dikkate alınarak,davacının sosyal tesislere hiç başlamadığı, yapılan konut inşaatlarında eksik ve kusurlu işler bulunduğu, feshedilen kısım nedeniyle, inşaat yapılan kısımda paylaşımın % 50 olması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Taraflar arasındaki 11.11.2005 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 1405 parsel sayılı taşınmazda konut, 1404 parsel sayılı taşınmazda ise sosyal tesis inşa edilmesi,1405 parselde yapılacak konutların % 33"nün arsa sahibine % 67"sinin yükleniciye ait olacağı; 1404 parselde yapılacak sosyal tesislerin ise, % 33"nün yükleniciye % 67"sinin arsa sahibine verileceği kararlaştırılmış; ancak arsa sahibinin bedeli karşılığı % 17 payını devrederek yapılacak tesislerde % 50 ortak olunması benimsenmiştir. Dosya kapsamına göre, yüklenici tarafından 1405 parseldeki konutlar önemli seviyede tamamlanmış, ancak yapı kullanma izin belgesi alınmamış, 1404 parselde ise sadece çevre duvarı yapıldığı ileri sürülmüştür. Eldeki davada, 1405 parselde yapılan inşaatla ilgili olarak eksik ve kusurlu işlerin bedelinin tahsili ile 1404 parselde yapılacak ilgili kısmın geriye etkili feshi talep edilmiş; mahkemece de bu kısımla ilgili olarak geriye etkili fesih kararı verilmiştir.Öncelikle,1404 parsel sayılı taşınmazda yapılacak inşaatla ilgili fesih kararı verilmemiş gibi, bu parsele yapılacak inşaata bağlı olarak, kararlaştırılan paylaşım şeklinin 1405 sayılı taşınmazda yapılacak inşaatta uygulanacağı iddiasıyla tazminat talebinde bulunulması mümkün değildir. Nitekim, sözleşmede açıkça 1404 parsel sayılı taşınmazda bedeli karşılığı paylaşım şeklinin değiştirileceği ifade olunmuştur. Aynı hükmün 1405 parsel sayılı taşınmazda yapılacak inşaata teşmil edilmesi doğru olmamıştır. Bununla birlikte, davacı tarafın eksik ve kusurlu işler bedeline yönelik talebi hüküm altına alınmışsa da, yüklenicinin 1404 parselde yaptığını ileri sürdüğü çevre duvarının bedeli yönünden mahsup itirazı bulunduğu halde mahkemece, varsa böyle bir çevre duvarının davacıların işine yarayıp yaramadığı keşif yapılarak işin uzmanı bilirkişiden alınacak raporla tespit edilip, alacağının tespit edilmesi halinde davacı tarafın alacağından mahsup edilerek, kalan bedelin bulunması durumunda davacılar yararına hüküm altına alınması gerekirken değinilen hususlar gözden kaçırılarak hatalı yorumla yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır.
İzah edilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.