Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10426
Karar No: 2021/2839
Karar Tarihi: 17.03.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/10426 Esas 2021/2839 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/10426 E.  ,  2021/2839 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ...HUKUK DAİRESİ


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 15/04/1981 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıların murisinin Beldibi beldesi 350 parseldeki 235 m2"lik hissesini satmayı taahhüt ettiğini, taşınmazın tarafına teslim edildiğini, halen zilyetliğinin devam ettiğini, ancak taşınmazın tarafına bir türlü tescil edilmemesi nedeni ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılan davada taşınmazın adına tescilini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 TL tazminatın ödenmesini talep ettiğini, ilgili dosyada yapılan bilirkişi incelemesi ile taşınmazın rayiç bedelinin dava tarihi itibariyle 117.500 TL olduğunun belirlendiğini, davanın kabulüyle 10.000 TL"nin tahsiline karar verildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini belirterek raporda tespit edilen rayiç bedel olan 117.500 TL"den bakiye kalan 107.500 TL" nin davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalılar; davanın zamanaşımına uğradığını, ayrıca davalıların iyiniyetli olduğunu, murislerinin yaptığı işlem nedeni ile sorumlu tutulamayacaklarını ileri sürerek davanın reddini dilemişlerdir.
    İlk derece mahkemesince; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/325 Esas sayılı dava dosyasında davacının 235 M2 alanın rayiç değerinin 117.500 TL olarak belirlendiği, davacıların talepleri ile bağlı kalınarak 10.000 TL"ye hükmedilmesi nedeniyle satış bedelinin geriye kalan 107.500 TL"yi istemekle haklı olduğu, davacıların fiili kullanımı nedeniyle
    sözleşmenin zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 107.500 TL"nin ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2003/115 esas ve 2003/116 karar sayılı mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince, istinaf sebepleri yönünden usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle HMK 355. maddesi kapsamında yapılan istinaf incelemesi sonucu davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalıların aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2--Somut uyuşmazlık incelenmeden önce usuli müktesep hak üzerinden kısaca durulması gerekmektedir.
    Usuli kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi HMK" da düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09/05/1960 T., 21/9; 04/02/1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı) Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (HGK" nın 12/07/2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03/12/2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Mahkemece verilen kararın Yargıtay bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
    Somut olayda, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/325 esas ve 2014/97 karar sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde, mahkemece 22/01/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafından davalıların murisine ödenen bedelin yatırım araçlarına göre ve çeşitli emtia bedelleri üzerinden dava tarihine kadar uyarlanmak suretiyle aritmetik ortalamasıyla bulunan değerin hukuken hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu gerekçesiyle davacı tarafça 10.000,00 TL yönünden talepte bulunulmuş olması dikkate alınarak davanın kabulüne, 10.000,00 TL"nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan 11/01/2014 tarihli raporda ise, davacı tarafından sözleşme tarihinde ödenen bedelin yatırım araçlarının ortalamasına göre dava tarihi itibariyle 30.479,29 TL olduğu, taşınmazın rayiç bedelinin ise 117.500 TL olduğu belirlenmiştir. Mahkemenin gerekçesinde davacı tarafından ödenen bedelin yatırım araçlarının ortalaması sonucunda bulunan değere hükmedildiğinin açıkça belirtilmesi ve hükme esas alınan raporda yatırım araçlarının ortalamasının 30.479,29 TL olması karşısında mahkemece hükmedilmesi gereken değerin 30.479,29 TL olduğu açıktır. İlgili karar, davacı tarafından temyiz edilmemiş, Yargıtay denetiminden geçip kesinleşmiş, kesinleşmiş bu hali ile davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak teşkil etmiştir.
    Bu durumda ilk derece mahkemesince; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/325 E. ve 2014/97 K. sayılı kararında hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının alacağının 30.479,29 TL hesaplandığı, mahkemece taleple bağlı kalınarak 10.000 TL"ye hükmedildiği, bu kararın davacı tarafından temyiz edilmeksizin kesinleştiği dikkate alınmaksızın davalının usuli kazanılmış hakkına aykırı şekilde 107.500 TL"ye hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanun"un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi