Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11345
Karar No: 2018/3534
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11345 Esas 2018/3534 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sigorta poliçesi düzenlenen bir boru hattına davalı şirket tarafından yapılan çalışmada zarar verildiği iddiasıyla açılan dava sonucunda, davalı şirketin savunmasının değerlendirilmediği ve ispatlanması halinde uygulanması gereken bir kanun maddesinin göz ardı edildiği gerekçeleriyle kararın davalı şirket yararına bozulması talep edilmiştir. Ayrıca, icra takibindeki hükümlerle ilgili yapılan talebin aşılarak icra inkar tazminatına da hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 44. (6098 sayılı TBK md. 52) maddesi ve icra takibi ile ilgili hükümler.
11. Hukuk Dairesi         2016/11345 E.  ,  2018/3534 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/12/2015 tarih ve 2015/63-2015/783 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile sigortalı ...Gaz Dağıtım A.Ş. ...arasında sigorta poliçesi düzenlendiğini, 24.10.2012 tarihinde davalı şirket tarafından yapılan çalışmada sigortalıya ait boru hattına zarar verildiğini, meydana gelen hasar neticesinde sigortalıya 10.217,67 TL tutarında sigorta tazminatı ödendiğini, ödenen tazminat bedelinin, zarar veren davalıdan tahsilinin sağlanması amacıyla 33. İcra Müdürlüğü 2014/3767 E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Bedaş vekili, zamanaşımı süresinin geçtiğini, müvekkili şirketin arıza bakım-onarım işlerini yüklenici firmalara anahtar teslimi yolu ile devretmiş olduğunu, bir hasar söz konusu ise bunun sorumlusunun dava dışı yüklenici firma olduğunu, bu nedenle davanın husumetten reddinin gerektiğini, meydana gelen hasara müvekkili şirketin olumlu ya da olumsuz bir davranışının neden olmadığını, sigortalı şirketin boruları hiçbir koruma tedbiri alınmadan, teknik şartnameye açıkça uymadan döşendiğinden zararın meydana geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu zararın ve failin öğrenilme tarihinin 24/12/2012 olduğu, alacağın icra takip tarihi itibarıyla zamanaşımına uğramadığı, hasar tespit tutanağını Bedaş"ın yetkilisi sıfatıyla diğer davalı ..."ün imzaladığı, davalı tarafın söz konusu işlerden asıl sorumlu olduğu, davalı ..."ün Bedaş’ın çalışanı olması neticesinde hasarın bu kişinin eyleminden meydana geldiğini gösteren bir delil elde edilmediği gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalı Bedaş yönünden itirazın asıl alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, 10.217,67 TL"nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı Bedaş’tan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı davalı Bedaş vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Bedaş vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, sigorta teminatı nedeniyle ödenen hasar tazminatının tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı Bedaş vekili olayın vukuna dava dışı sigortalı şirketin yönetmeliğe aykırı olarak kendisine ait yeraltı kablolarına yakın olarak boru döşemiş olmasının yol açtığını ileri sürmüştür. Mahkemece davalının bu savunması üzerinde durulmamış, yapılan bilirkişi incelemesinde de bu hususa dair değerlendirme yapılmamıştır. Davalının bu savunmasının ispatlanması halinde 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 44. (6098 sayılı TBK md. 52) maddesinin uygulanması gerekip gerekmeyeceği mahkemenin takdirinde olup anılan hususlarda yeniden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı Bedaş yararına bozulmasını gerektirmiştir.
    3- Kabule göre de, davacı vekili, dava dilekçesinde itirazın iptalini istemiş olup, mahkemece talep aşılarak icra inkar tazminatınada hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu yönden de bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Bedaş vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Bedaş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Bedaş yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi