Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/11-539
Karar No: 2011/783
Karar Tarihi: 14.12.2011

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/11-539 Esas 2011/783 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2011/11-539 E.  ,  2011/783 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 02.05.2011
    NUMARASI : 2010/775 E-2011/217 K.

    Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.06.2008 gün ve 2007/591 E- 2008/285 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin  20.04.2010 gün ve 2008/11634 E.,-2010/4248 K sayılı ilamı ile;
    (“...Davacı vekili, taraflar arasındaki 11.12.2002 tarihli sözleşme ile müvekkilinin davalıya ait 20.000 ton emtianın taşınması işini üstlendiğini, davalı idare 01.04.2004 tarihli yazısıyla 11.03.2004 tarihinde sözleşmenin sona erdiğini belirttiğinde müvekkili şirkete 14.395.840 kg taşıma yaptırıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla  5.604.160 kg eksik taşıtmadan kaynaklanan 3.000,00 TL müspet ve 17.000,00 TL menfi zararın temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, 09.06.2005 tarihli dilekçe ve 06.10.2005 tarihli ıslah dilekçesi  ile dava dilekçesinde maddi hata yapıldığını belirterek  taleplerini 17.000,00 TL müspet ve 3.000,00 TL menfi zarar olarak düzeltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
     Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce “...nakliye işlerinde uzman bir bilirkişinin de bulunduğu heyetten, dava konusu taşımanın tamamının yapılmaması nedeniyle davacının talep edebileceği müspet zarar miktarı belirlenirken piyasa şartlarına göre uygulanması gereken  kar oranı konusunda rapor alınması ve taşımanın artık yapılması mümkün olmadığından davalının yapmadığı masraflar nedeniyle tasarruf edeceği meblağın da bu oranın belirlenmesinde dikkate alınması...” gerekçeleriyle bozulmuş, mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre, davada uygulanması gerekli kar oranının % 25 olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 17.000,00 TL müspet zararın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen miktardan eksik taşıma yaptırılmasına dayalı müspet ve menfi zarar istemine ilişkindir.
    Menfi zararın reddine karar verilmiş, bu yöne dair temyiz istemi reddedilmekle kesinleşmiştir.
    Davacı müspet zararının %25 oranında olduğu benimsenmek suretiyle verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce, kar oranının tespitine yönelik olarak aralarında nakliye işlerinde uzman bir bilirkişinin de olduğu heyetten dava konusu taşımanın yapılmaması nedeniyle davacının talep edebileceği Müspet zarar miktarı hususunda rapor alınması yönünde bozulmuş, mahalli mahkemece bozma kararına uyularak yeniden bilirkişi raporu alınmış, bu rapor doğrultusunda davacı müspet zararının %25 oranında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Öte yandan, tarafları aynı olan İstanbul Asliye 10.Ticaret Mahkemesinin 2006/72 E. 2007/609 K. sayılı ilamıyla aynı konuya ilişkin olarak davacı müspet zararının %15 oranında olduğu kabul edilmek suretiyle verilen karar taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizce 28.10.2009 tarih ve 2008/6508 E. 2009/11103 K. sayılı ilamla onanmış, karar düzeltme istemi ise 06.04.2010 tarih ve 2009/15125 E. 2010/3839 K. sayılı ilamla reddedilmiştir.
    Diğer yandan, mahkeme kararlarının tutarlı ve birbirleri ile çelişkili olmaması hukukun gereğidir.
    Bu durumda, taraflar arasında var olduğu kuşkusuz olan 11.12.2002 ve 12.02.2004 tarihli sözleşmeler getirtilmek suretiyle, bu sözleşmelerin birbirinden farklı olup olmadığı, farklı tarihlerdeki sözleşmelerin kar oranının birbirinden farklı olması gerekip gerekmediği yönünde bilirkişilerden ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,  eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır...")
    gerekçesiyle, hüküm davalı yararına bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

                     HUKUK GENEL KURULU KARARI

               Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin eksik ifasından kaynaklanan, menfi ve müspet zararın tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkeme, ilk kararında menfi zararın reddine karar vermiş; bu yöne dair temyiz istemi reddedilmekle, kesinleşmiştir. Müspet zarar yönünden ise, bu zararın %25 oranında olduğu benimsenmek suretiyle verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Özel Dairece; kar oranının tespitine yönelik olarak aralarında nakliye işlerinde uzman bir bilirkişinin de olduğu heyetten, dava konusu taşımanın yapılmaması nedeniyle davacının talep edebileceği, müspet zarar miktarı hususunda rapor alınması yönünde bozulmuştur.
    Mahkemece, ilk bozma kararına uyularak yeniden bilirkişi raporu alınmış, bu rapor doğrultusunda davacının müspet zararının %25 oranında olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire"ce; tarafları aynı olan İstanbul Asliye 10.Ticaret Mahkemesinin 2006/72 E. 2007/609 K. sayılı dosyasında, aynı konuya ilişkin olarak davacının müspet zararının %15 oranında olduğu kabul edilmek suretiyle verilen kararın onandığı, karar düzeltme isteminin de reddedildiği, mahkeme kararlarının çelişkili olmamasının hukukun gereği olduğu, taraflar arasında var olduğu kuşkusuz olan 11.12.2002 ve 12.02.2004 tarihli sözleşmeler getirtilmek suretiyle, bu sözleşmelerin birbirinden farklı olup olmadığı, farklı tarihlerdeki sözleşmelerin kar oranının birbirinden farklı olması gerekip gerekmediği yönünde bilirkişilerden ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesine işaretle, karar davalı yararına bozulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılamada yerel mahkemece, bozmaya uyulup uyulmama konusunda bir karar verilmeden önce, bozmada işaret olunan şekilde araştırmaya girişilerek, tarafları aynı olan sözleşmeler getirilmiş; eldeki davanın dayanağı sözleşme ile İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/228 sayılı dosyasındaki davaya esas olan sözleşmenin tarihleri dışında aynı oldukları ve bu dosyada %30 kâr oranının kabul edildiği, bu kararın onanarak kesinleştiği, bozma ilamında İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kararının esas alınmasına karşın, onanan bu İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kararının dikkate alınmadığı, her üç dosyada farklı üç sözleşme olduğu ve her üç mahkemenin de farklı kâr oranlarını esas aldıkları, serbest piyasa ekonomisinin uygulandığı bir ortamda her sözleşmenin birbirinden bağımsız olarak düzenlendiği ve üstelik düzenlenme tarihlerinin günlerle ifade edilebilecek kısa aralıklarla gerçekleştiği göz önüne alındığında, tarafların kâr marjını piyasa koşullarına göre belirlemeyi esas aldıkları, kendi dosya gerçeğine uygun düşen bilirkişi raporunda belirtilen %25 kâr marjının uzlaştırıcı olduğu ve bunun esas alındığı, bu kabulü değiştirecek herhangi bir husus olmadığı; bozma kararının dosya gerçeklerine uygun düşmediği, gerekçesiyle; önceki kararda direnildiğinden bahisle hüküm kurulmuştur. Hükmü temyize davalı vekili getirmiştir.   
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, temyize konu kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
    Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek araştırma yaparak veya gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olaya gelince;
    Mahkemece, önceki kararlarında, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre %25 kar oranı üzerinden davacının müspet zararı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, emsal dosyalara ilişkin herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir.
    Bozma ilamına direnildiğinden bahisle verilen kararda ise, bozma ilamında belirtilen emsal dosya ile davacının dilekçesinde belirttiği İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi 23.02.2006 gün ve 2005/228 Es.,2006/74 K. Sayılı dosyası da getirtilip sözleşmeler incelenip karşılaştırılarak hükümde belirtilen kar oranının uzlaştırıcı ve dosya kapsamına uygun olduğu belirtilmiş; böylece bozma ilamından da esinlenerek, ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olgudan tamamen farklı ve daha önce hiç değinmediği bir olguya dayanılmıştır.
    Bu haliyle, temyize konu kararın gerekçesi tamamen yeni bir gerekçe olup, ilk kararın gerekçesinin yasal sınırlarda genişletildiğinden söz edilemez.
    Kaldı ki,  bozma ilamından esinlenilerek, belge getirilmek suretiyle eylemli uyma yoluyla verilen bu kararda dayanılan belge ve yer alan hususlar önceki kararda yer almayıp, ilk defa bu kararda irdelendiğinden, Özel Dairece de denetlenmemiştir.
    Hal böyle olunca, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; bozmadan esinlenilerek ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    Kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi ise, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 14.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi