21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12893 Karar No: 2016/1349 Karar Tarihi: 08.02.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/12893 Esas 2016/1349 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği doğrultusunda karar vermiştir ancak karar, eksik araştırma ve inceleme sonucu verilmiştir. Yasal dayanak oluşturan kanun maddeleri, özel bir ispat yöntemi öngörmese de bu tür davaların özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşik içtihadına uyar. Bu tür davalarda öncelikle çalışma belgeleri araştırılmalı, işyerinin kapsama alınacak nitelikte olup olmadığı belirlenmeli, çalışma olgusu tanık beyanları ile belirlenmelidir. Somut olayda, eksik araştırma ve yetersiz tanık beyanı ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, hüküm bozulmalıdır. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. madde ve fıkraları bu tip hizmet tespiti davaları için yasal dayanak oluşturmaktadır.
21. Hukuk Dairesi 2015/12893 E. , 2016/1349 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 15.04.1970-01.11.1976 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay 16.9.1999 gün , 30.6.1999 gün 3.11.2004 gün sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda, eksik araştırma, inceleme ve yetersiz tanık beyanı ile karar verildiği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davalı işyerinin hangi tarihler arasında yasa kapsamında olduğunu davalı Kurumdan sormak, davalı işverenin hangi tarihler arasında vergi mükellefiyetinin bulunduğunu araştırmak, davalı işyerinin ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, beyanı alınan tanıkların hizmet cetvellerini davalı Kurumdan istemek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ... Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.