MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Suça konu çekin son ciranta tarafından bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşılması üzerine, çekte cirosu olan sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanığın çeki kendisinden bir önceki ciranta olan ... isimli kişiden alacağına karşılık aldığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için;
1-Çekte ... ve ... adına olan cirolarda bulunan telefonların kimlere ait olduğunun ve adreslerinin tespit edilip, CMK’nin 48. maddesindeki hakları hatırlatılarak tanık olarak dinlenmeleri, suça konu çekteki imzaların kendilerine ait olup olmadığının ve çeki hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden alıp kime verdiklerinin sorulması; sanığın yazı, rakam ve imza örnekleri alınarak, suça konu çekteki yazı, rakam ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
Toplanan tüm deliller birlikte tartışılarak, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.