Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1243
Karar No: 2018/481
Karar Tarihi: 31.01.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/1243 Esas 2018/481 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/1243 E.  ,  2018/481 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... ile davalılar .... ve ... aralarındaki dava hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.02.2014 2012/357 E- 2014/74 K sayılı hüküm dairemizin 10.05.2016 günlü 2014/15304 E- 2016/5695 K sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    - K A R A R –

    Davacı vekili, davalı borçlu Nedim aleyhine icra takibi yaptığını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını diğer davalıya satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Mahkemece, .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/300 Esas sayılı dosyasında; davacı ... tarafından davalı ... aleyhine dava konusu edilen ... 3. Mıntıka 610 ve 103 sayılı meskenler ile ... Frenkçiftliği mıntıkası 807 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu ve davanın reddine karar verildiği ve kararın 18.07.2012 tarihinde yargıtay sürecinden geçerek kesinleştiği, dava konusu bonoların 2007 yılında düzenlendiği ve vade tarihlerinin 2007 yılına ait olduğu, takibe konu söz konusu bonoların zamanaşımına uğradığı, 3 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, dava açısından da zamanaşımı süresinin dolduğu tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış olmakla davanın reddine karar verilmiş olduğu, Dairemizce de söz konusu kararın Onanmasına karar verilmiş, bu kez davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz yada iflasından önce
    yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu davanın ön koşulu, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res"en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz.
    Davacı davalı borçlu aleyhine ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2012/598 E sayılı dosya ile ilamsız icra takibi yapmış ve icra takibi borçlu aleyhine kesinleşmiştir. Tasarrufun iptali davası gerçek tasarruflar yönünden açılan davalardır. Davacının iddiası borçlu ile davalı 3. kişinin akrabalık ilişkisi nedeni ile dava konusu tasarrufun iptali

    istenmektedir. Borçlu ile davalı 3. kişi arasında geçen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/300 E sayılı dosyasından verilen karara göre borçlunun açtığı tapu iptal ve tescil davası reddedilmiş olup, yargıtay sürecinden geçerek kesinleşmiştir. Bu durumda ortada gerçek bir tasarruf işlemi bulunduğundan davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Dairenin zuhule dayalı onama kararı hatalı olduğu anlaşılmakta onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme kararının yazılı gerekçelerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteğine ilişkin itirazlarının kabulü ile dairenin 10.05.2016 tarih ve 2014/15304 E 2016/5695 K sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel mahkemenin 04.02.2014 gün ve 2012/357 -2014/74 sayılı kararının BOZULMASINA, karar düzeltme ve temyiz peşin harçlarının istek halinde davacıya geri verilmesine, 31.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi