1. Ceza Dairesi 2015/4416 E. , 2016/1117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 26/02/2014, 2013/23 (E) ve 2014/52 (K)
SUÇ : Kasten öldürme ve bu suça yardım.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-a) Katılanın duruşmalı inceleme isteme yetkisi bulunmadığından, vekilinin bu husustaki isteminin CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş,
b) Katılan . vekilinin temyizinin sanık . hakkında kurulan beraat hükümlerini kapsamadığı belirlenmiş olmakla; sanık.. hakkında her iki maktule yönelik kasten öldürme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık . hakkında yine her iki maktule yönelik kasten öldürmeye yardım suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
2) Sanık . hakkında maktuller .,.,yönelik kasten öldürmeye yardım suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyizinin incelemesinde:
Gerekçeli kararın, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141. ve 5271 sayılı CMK’nun 34, 230 ve 232. maddelerinde belirtilen nitelikleri taşıması gerektiği,
gerekçe bölümünde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açıkça gösterilmesi, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi ve ulaşılan kanaat ile buna göre hüküm kurulması icabettiği nazara alınmadan;
Sanık . da elinde bıçak bulunduğuna veya elinde bıçak olduğu halde maktul . ile kavga ettiğine dair görgüleri olan tanıkların soruşturma beyanlarına değinilmeden sadece kovuşturma beyanlarına aynen yer verilmesi ve çelişkili yönlerinin irdelenmemesi, hangi beyanlara niçin üstünlük tanındığının açıklanmaması ve bu hususların karar yerinde denetime imkan verecek şekilde tartışılmaması suretiyle yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraat kararları verilmesi,
3) Sanık.. hakkında maktuller .,., yönelik kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ve müdafii ile katılan vekilinin temyizlerinin incelemesinde ise;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . maktuller .,., kasten öldürme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin edilmiş, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık . ve müdafiinin sübuta, takdiri indirim uygulanması gerektiğine; katılan vekilinin ise eksik soruşturmaya, suçların vasfına, maktul .kaynaklanan bir haksız tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
Olay günü alkollü bir asker uğurlama eğlencesi düzenlendiği, grupta bulunan gençlerden maktul . ile tanık . arasında gerginlik yaşanmaya başlandığı, sonra iki grup arasında bir kavga yaşandığı ve ayrıldıkları, bu defa telefonla görüşerek anlaşmazlığı sonlandırmak üzere olayın meydana geldiği yerde tarafların buluşmak üzere anlaştıkları, önceki tartışma ve kavga olayları içinde yer almayan maktul . de çağrıldığı, kardeş olan maktuller birlikte iken içinde sanık . da bulunduğu otonun geldiğini gören ve 1.00 promil alkollü olduğu anlaşılan maktul . araçtan indirerek darp etmeye başladığı sanığın, bu sırada önce . sonra da . kalp bölgelerinden birer bıçak darbesiyle bıçaklayarak öldürdüğü anlaşılan olayda;
a) Maktul . sanığa yönelen haksız fiil olarak nitelendirilebilecek herhangi bir söz ve davranış bulunmadığı halde bu suçtan kurulan hükümde de TCK"nun 29. maddesinin uygulanması,
b) Maktul . kaynaklanan haksız davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında 12 yıldan 18 yıla kadar ceza öngören TCK’nun 29. maddesinin
uygulanması sırasında alt sınırdan indirim yapılmasının yeterli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde 15 yıl ceza tayini suretiyle eksik ceza belirlenmesi,
c) 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri dikkate alındığında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık . ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık .. yönünden esası incelenmeyen hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 09/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.