15. Ceza Dairesi 2017/34122 E. , 2020/12105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında düşürülme
2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında beraat
Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’ün Muğla İli Milas İlçesi Kazıklı Bucak Köyü Yavankuyu mevkiindeki 101 ada 48 parselde bulunan 14.635,42 m2’lik 2B niteliğindeki orman arazisinin 10.500 m’lik kısmını 26.06.1994 tarihinde haricen yapılan satış senedi ile ... isimli şahsa sattığı, ...’ın ise söz konusu araziyi 28.11.2005 tarihinde haricen yapılan zilyetlik devir sözleşmesi ile katılan ...’a sattığı, sanık ...’ün söz konusu arazinin 10.500m2’lik kısmını daha önce satmış olmasına karşın 05.07.2009 tarihinde haricen yapılan gayrimenkulün zilyetlik satış devri protokolü ile arazinin tamamını sanık ...’e yeniden sattığı, sanık ... ile sanık ... arasındaki bu arazi satışında sanıklar ..., İbrahim Pakzen, ... ile köy muhtarı olan ..." ın aracılık ettikleri, sanık ...’in aralarındaki bu sözleşmeye istinaden gayrimenkulü tapu kayıtlarında üzerine geçirdiği, bu şekilde sanıkların dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1- Sanıklar ..., ..., ..., ...’ün beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen, 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen “dolandırıcılık” suçunun, yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının, TCK’nın 67/1-d maddesine göre zamanaşımını kesen son işlem tarihi olan sanık ...’in ilk sorgusunun yapıldığı 08/07/2011 tarihinden, sanık ...’in ilk sorgusunun yapıldığı 22/02/2011 tarihinden, sanık ...’in ilk sorgusunun yapıldığı 13/07/2011 tarihinden, sanık ...’ün ilk sorgusunun yapıldığı 14/04/2011 tarihinin olduğu, sorgu tarihlerinden itibaren dava zamanaşımını kesen başka bir işlem bulunmadığı, dolayısıyla sanıkların sorgusunun yapıldığı tarihten temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında düşme hükümlerinin incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı suçu işlemediği yönündeki savunmaları, katılan beyanları, nüfus kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanık ...’ın dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkumiyetlerine yeterli delil elde edilemediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde, UYAP tan temin edilen nüfus kayıtlarından sanık ...’ın 26/02/2012 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, sanık ... hakkında verilen düşme hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanık ...’ın dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkumiyetlerine yeterli delil elde edilemediği, sanık ...’ın öldüğü gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna, eylemin suç teşkil ettiğine, sanıkların TCK’nın 158/1-d maddesi gereğince nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.