MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Oluşa ve dosya içeriğine göre; hükümlü ...’nin, suç ortakları ile birlikte olay günü gece saatlerinde, ellerindeki tabancalarla yakınan ...’ı etkisiz hale getirip arabasının arka koltuğuna oturtarak tenha bir yere götürdükleri, burada yakınanın üzerinde bulunan 2.500.00 TL. para ile banka kartını, volkmenini, bagajda bulunan alarm cihazını ve araç teybini aldıktan sonra aracın yakıtının kalmadığını görüp, aldıkları paranın 1.000.00 TL"sini yakınana iade ettikleri olayda;5237 sayılı TCK"nin ise 149/1. maddesinde tanımlanan yağma suçu ile 765 sayılı TCK"nin 499/1. maddesinde tanımlanan suçun öğelerinin farklı olduğu;
Somut dava dosyasında; hükümlünün eyleminin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nin 499/1. maddesi ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nin 149/1-a-c-h. (yakınan ...’ın, soruşturma sırasında kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakatının bulunması halinde aynı Yasanın 168/3.) maddesine uyan yağma suçunun yanısıra, anılan Kanunun 109/2-3-a-b maddesine uyan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını oluşturduğu gözetilip; 5237 sayılı Kanunun 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3.maddeleri uyarınca, anılan suçlardan verilmesi gerekli ceza yöntemince belirlenmeden, yazılı biçimde hatalı karşılaştırma sonucu hüküm kurulması,
2- Mahkumiyet hükmünün doğal sonucu olan TCK"nin 53. maddesine ilişkin Anayasa Mahkemesinin, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile ortaya çıkan değişikliğin karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 14/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.