1. Ceza Dairesi 2015/2958 E. , 2016/1112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tasarlayarak öldürme, hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme
HÜKÜM : 30/06/2008 tarih, 2007/233 esas ve 2008/307 karar sayılı mahkumiyet ilamının onaylanmasına ve yeniden yargılama talebinin reddine.
TÜRK MİLLETİ ADINA
21.07.1988 doğumlu ... hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinin 30.06.2008 gün, 2007/233 esas ve 2008/307 sayılı kararı ile maktul ... ..."ya karşı 01.01.2007 suç tarihli nitelikli kasten öldürme, konut dokunulmazlığını ihlal ve nitelikli hırsızlık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin Dairemizin 08.12.2009 gün, 2009/1041 esas ve 2009/7486 sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği,
Yargılama sırasında yaş tashihi talebinde bulunulmadığı halde mahkumiyet
kararlarının kesinleşmesini müteakip, müdafii tarafından 28.10.2010 tarihli dilekçeyle hükümlünün 21.07.1988 olan doğum tarihinin, suç tarihinde 18 yaşından küçük olmasını sağlayacak şekilde 21.07.1989 olarak düzeltilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, dava dilekçesinde ve yapılan yaş tashihi yargılamasında, kesinleşen mahkumiyet hükümlerinden bahsedilmemekle birlikte dosyaya getirtilen adli sicil kaydından da bu durumun anlaşılması gerektiği gözetilmeyerek ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.03.2012 gün, 2011/516 esas ve 2012/88 sayılı kararıyla, ... Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 03.02.2012 tarihli sağlık kurulu raporuna dayanılarak, yerinde görülen talep doğrultusunda hükümlünün yaşının düzeltildiği ve bu kararın temyiz edilmeksizin 11.04.2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine doğum tarihinin 21.07.1989 olarak tescil edildiği,
Bunun üzerine hükümlünün suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu ve TCK"nun 31/3. maddesinin uygulanması gerektiğinden bahisle müdafii tarafından 16.04.2012 havale tarihli dilekçeyle CMK"nun 311/1-e maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, talep kabule şayan görülerek hükümlünün gerçek yaşı ile ilgili araştırma yapıldığı, Adli Tıp Kurumu.... İhtisas Kurulu"ndan alınan 15.02.2013, 30.10.2013 ve 02.12.2013 tarihli raporlarda yaş tashihine dayanak yapılan... Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 03.02.2012 tarihli sağlık kurulu raporu ve burada çekilen 30.01.2012 tarihli grafi de irdelenmek suretiyle söz konusu grafi tarihinde dahi tüm kemikleşme hatlarının kapanmış ve kesin yaş belirleme açısından özelliklerini kaybetmiş oldukları, bilimsel olarak 22 yaşına kadar yıl bazında tıbbi görüş bildirilebileceği, bu yaştan sonra yıl bazında yorum yapmanın tıbben mümkün olmadığı, dolayısıyla grafi çekilme tarihinde 22 yaşın üzerinde bulunduğu belirlenen hükümlünün kaç yaşında olduğunun tıbben tespit edilemeyeceği, geriye dönük bir değerlendirme ile olay tarihi olan 01.01.2007"deki yaşı hususunda tıbbi yorum yapılamadığı belirtilmek suretiyle hükümlünün kemik yaşının 23 yaş sonu ile uyumlu olduğuna ilişkin... Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 03.02.2012 tarihli sağlık kurulu raporunun tartışmalı hale geldiği, bu rapora istinaden yapılan hatalı yaş tashihine bağlı 21.07.1989 şeklindeki doğum tarihinin nüfus kaydında halen devam ettiği gözetilerek, yeniden yargılama talebinin reddi ile 30.06.2008 tarihli mahkumiyete dair ilamın onaylanmasına, temyiz edilmeksizin kesinleşmesi sebebiyle yaş tashihine ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.03.2012 tarihli kararına karşı olağanüstü kanun yoluna başvurulması hususunun değerlendirilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verildiği anlaşılan olayda;
Hükümlü halen resmi nüfus kaydına göre suç tarihinde 18 yaşından küçük olarak göründüğünden, yeniden yargılama talebi hakkında hemen nihai karar verilmeyip, temyiz edilmeksizin kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.03.2012 gün, 2011/516 esas ve 2012/88 sayılı kararı yönünden kanun yararına bozma yoluna başvurulmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan ihbarın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre hükümlünün hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 09/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
09/03/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..."in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."ın yokluğunda 17/03/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.