Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/653 Esas 2019/4441 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/653
Karar No: 2019/4441
Karar Tarihi: 02.04.2019

Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/653 Esas 2019/4441 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde \"sanığın kastı\" gerekçesine dayanılamayacağına dikkat edilmelidir. Sanık hakkında, taksirli suçlarda uygulanma imkânı olmayan TCK'nın 53. maddesi uygulanarak hak yoksunluğuna hükmedilmesi ise kanuna aykırıdır. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞ ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen konularda düzeltme yapılması gerekmektedir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 89/4, 22/3, 62/1, 51/1-3-7-8, 53 maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2019/653 E.  ,  2019/4441 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle Yaralama
    Hüküm : TCK"nın 89/4, 22/3, 62/1, 51/1-3-7-8, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan "sanığın kastı" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
    2) 10.06.2014 tarihli ve sanığın TCK"nın 89/4. maddesi gereğince 5 ay hapis cezası ile mahkumiyetine ve ertelenerek 1 yıl 6 ay denetim süresi belirlenmesine ilişkin ikinci hüküm sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmesine rağmen, ikinci bozma sonrası bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada sanığın 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edilmesi ve ertelenmesi ile sanık hakkında 2 yıl denetim süresi belirlenmesi sırasında kazanılmış hakkının gözetilmemesi suretiyle CMUK"nın 326/son maddesinde düzenlenen aleyhe bozma yasağına muhalefet edilmesi,
    3) Sanık hakkında, taksirli suçlarda uygulanma imkanı olmayan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması suretiyle hak yoksunluğuna hükmedilmiş olması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden;hüküm fıkrasının 1. paragrafındaki “sanığın kastı”ibaresinin hükümden çıkarılmasına; hüküm fıkrasının 9. paragrafının tamamen çıkarılması ile hüküm fıkrasına, “10.06.2014 tarihli, 2012/815 Esas, 2014/379 Karar sayılı hükmün sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle, 5271 sayılı CMUK"un 326/son maddesi dikkate alınarak, sanık hakkındaki 5 ay hapis cezasına ilişkin mahkumiyet ve ertelenerek 1 yıl 6 ay denetim süresi belirlenmesine ilişkin hükmünün infaz aşamasında gözetilmesine” cümlesinin eklenmesine; ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.