Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/132 Esas 2016/1891 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/132
Karar No: 2016/1891
Karar Tarihi: 06.04.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/132 Esas 2016/1891 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, uyuşturucu madde ticareti yaptığı saptanan sanığa mahkumiyet kararı verdi. Ancak, adli arama kararı alınmadan yapılan arama sonucu bulunan delillerin hukuka aykırı olduğu ve kullanılamayacağı belirtildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun daha önce de belirttiği gibi, adli arama kararı olmadan yapılan aramalar hukuka aykırıdır. Bu nedenle, bu tür yöntemlerle elde edilen deliller hükme esas alınamaz. Olayda sanığın üzerinde ele geçen uyuşturucu maddelerin hükme esas alınması için arama işleminin CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde gerçekleştirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak verdiği karar nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri olarak, Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve TCK'nın 192/3. maddesi belirtildi.
20. Ceza Dairesi         2016/132 E.  ,  2016/1891 K.
"İçtihat Metni"

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610 - 2014/512, 2013/841 - 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı alınmasını gerektiren olayda arama kararı alınmadan arama yapılması hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan ve suçun maddi konusunu oluşturan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, ikrar bulunsa bile Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Oluş ve dosya kapsamına göre, olay tarihinde hırsızlık suçunun şüphelilerini yakalamaya yönelik çalışma yapan görevlileri görmesi üzerine kaçmaya başlayan sanığın kovalamaca sonucu yakalanmasından sonra yapılan üst aramasında 7 paket halinde net 24 gram esrarın ele geçtiği anlaşılmakla; yapılan aramaya ilişkin CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde alınmış "adli arama kararı" veya "yazılı adli arama emri" bulunup bulunmadığı araştırılıp, bulunmaması durumunda sanığın üzerinden ele geçen uyuşturucu maddelerin hükme esas alınamayacağı, ancak sanığın evinde bulunan ve kendi rızası ile görevlilere teslim ettiği uyuşturucu maddelerin hükme esas alınabileceği de değerlendirilerek, sanık hakkında TCK"nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 06.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.