Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/247
Karar No: 2017/5384

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/247 Esas 2017/5384 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/247 E.  ,  2017/5384 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... Yönetimi ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 2009 yılında 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılan ... kadastrosu sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı 20.781.363,05 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden ... niteliğinde ... adına tesbit edilmiş olup, halen aynı şekilde tapuda kayıtlıdır.
    Davacı gerçek kişiler 13/03/2013 havale tarihli müşterek dilekçeyle, irsen intikal, taksim ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak sınırlarını bildirdikleri taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, 1) Davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın 18/05/2015 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 10.509,67 m2 kısmının fındık bahçesi niteliği ile ..., (B) harfi ile gösterilen 1.662,59 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 2.049,43 m2 kısımlarının fındık bahçesi niteliğiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... Yönetimi ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil davası niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ... kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Zira, mahkemeni gerekçesinde değindiği ve emsal aldığı asliye hukuk mahkemesinin 2013/202 Esas sayılı davasında gerçek kişi lehine verilen kabul kararının o dosya davalısı ... ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine 20. Hukuk Dairesinin 09.06.2015 tarih ve 2015/192-5510 E.K. sayılı kararıyla “dava konusu taşınmazın ... içi açıklık” niteliğinde olduğu, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, eldeki temyiz incelemesine konu davada davacıların zilyetliğe dayandıkları da gözönünde bulundurulduğunda, dava konusu taşınmazın ... içi açıklık mahiyetinde olup olmadıkları, keza kabulüne karar verilen ve (B) ve (C) bölümü ile gösterilen taşınmazın arasından ırmak geçtiği fen bilirkişisinin 18/05/2015 tarihli raporuna ekli krokisinde belirtildiği halde jeolog bilirkişisine, taşınmazların ırmak etki alanında olup olmadıkları, ırmaktan kazanılıp kazanılmadıkları incelettirilmediği, ayrıca davacılar ve murisleri adına aynı çalışma alanında 40 ve 100 dönüm norm kısıtı açısından inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince ... sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen
    ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar - ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmî olan hava fotoğrafları ile gerçeğin modeli olan memleket haritalarından yararlanılması gereklidir.
    O halde mahkemece öncelikle yöntemine uygun ... araştırması yapılmalı, taşınmazın ... sayılan yerlerden olmadığı belirlenirse taşınmazın zilyetlikle kazanmaya elverişli olup olmadığı, zilyetlikle kazanmaya elverişli ise davacılar yönünden zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı incelenmelidir. Bu bağlamda, yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları (1969 tarihli hava fotoğrafı, 1971 tarihli memleket haritası mahkemede olduğu ve incelendiği belirtildiğinden yeniden istenmesine gerek yoktur) ile kadastro tespit tarihinden (taşınmaz yörede yapılan kadastroda ... niteliğiyle ... adına tespit edilmiştir) 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları (Memleket haritalarının orjinalinden çekilmiş renkli örnek olmasına dikkat edilmeli), komşu parsellerin kadastro tutanaklarının ve varsa dayanak belgelerinin ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin tasdikli suretleri (komşu parsellerin dayanak tapu kayıtları varsa bu kayıtlarda dava konusu taşınmazın nasıl tanımlandığına, ne olarak okunduğuna veya kapsamlarında kalıp kalmadıklarına... bakılmalı) bulundukları yerlerden dosyaya getirtilmelidir. Bunların yanında davacılar ve murisleri yönünden adlarına belgesizden zilyetlik nedenine dayalı olarak taşınmaz tespiti ve kaydı yapılıp yapılmadığı tapu ve kadastro müdürlüğünden, tescil davası olup olmadığı mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırılmalıdır. Bu belgeler ile mahkemenin dosyanın özelliğine göre incelemesine lüzum gördüğü belgeler dosyaya getirtilip, dosya keşfe hazır hale getirtildikten sonra, davacılarla aralarında husumet ya da menfaat ilişkisi bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile önceki keşiflerde görev almayan halen ... ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman bir ... mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi ve bir harita - jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte kadastro paftası, taşınmazın kadastro tespit tutanağı, davaya konu yapılan taşınmaza komşu olan bütün parsellerin kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanağı olan belgeler dava konusu taşınmazla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, zeminde uyup uymadıkları, dava konusu taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri çevre parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasında varsa çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmelidir.
    ... bilirkişisi ve harita - jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden; dosyada bulunan ... bilirkişi raporunda incelendiği belirtilen hava fotoğrafları ile memleket haritaları ve dosyaya getirtilen kadastro tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bunlardan üretilen memleket haritalarının ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket hartiası ölçeğine (bilgisayar ortamında, ... vb programlar kullanılmak suretiyle) çevrilip ölçekler denkleştirildikten sonra belgeler çakıştırılıp, hava fotoğrafları stereoskopik incelemeye tabi tutularak; dava konusu taşınmaz ve çevre taşınmazlar bu belgeler üzerinde gösterilip, taşınmazların niteliği, üzerinde varsa ağaçların cinsi, yaşı, türü, kapalılık durumu, ... vasfıyla kesinleşen parsel içinde kaldıkları gözetildiğinde, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca ... içi açıklık olup olmadıkları, öncesi değerlendirilerek ormandan kazanılmış olup olmadıkları ve gerekçesiyle ... sayılan yerlerden olup olmadıklarını (3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu da saptanmalı) belirtir, bilimsel ve araştırma ve uygulamaya dayalı rapor alınmalı; (... içi açıklık, ormandan açma, öncesinin ...
    olması, eylemli durumunda ... olması, ... bitki örtüsü, eğim ve diğer kanuni unsurlarıyla) ... sayılan yerlerden olduğu belirlenirse tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı değerlendirilmeli;
    Jeolog bilirkişiden, hem zeminde hem yukarıda değinilen belgeler üzerinde inceleme yaptırılarak taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, derenin etkisinde kalıp kalmadıkları yönünde ayrıntılı bilimsel gerekçeli rapor alınmalı;
    Ziraat bilirkişiden taşınmazın hem hava fotoğraflarında hem taşınmazda yapılacak incelemede; bitki örtüsü, imar ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlandı ise ne zaman tamamlandığı, taşınmazın üzerindeki zilyetliğin türü, ekonomik amaca uygun olup olmadığı, öncesinde zilyetlik olup terk edilmiş ise tarihi, kullanım durumu ve tasarruf sınırları hakkında açıklayıcı gerekçeli rapor alınmalı;
    Bilirkişilerden taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, tüm incelemeler yöntemine uygun şekilde yaptırılıp, varsa yerel bilirkişi ve taraf tanıkları beyanları alınıp birlikte değerlendirildikten sonra, taşınmazın ... sayılmayan yerlerden olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, zilyetlikle kazanılmaya elverişli olduğu belirlendiğinde 40 ve 100 dönüm norm kısıtı ilkesi ile birlikte tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/06/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi