13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/14931 Karar No: 2018/4681 Karar Tarihi: 29.03.2018
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/14931 Esas 2018/4681 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2016/14931 E. , 2018/4681 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 18.12.2013 tarihli olay, yakalama, üst yoklama, muhafaza altına alma ve teslim tutanağına göre; olay günü 07:30 sıralarında haber merkezinin 17 Eylül Mahallesi Şehit Şenkon Sokak üzerinde bulunan inşaattan at arabalı şahısların hırsızlık yaptıkları anonsu üzerine kolluk güçlerinin bahse konu inşaata geçerek çevrede araştırma yaptıkları ve farklı bir sokakta at arabası ile birlikte sanık ile temyiz dışı suça sürüklenen çocuğu katılanın inşaatından çaldıkları 20 adet inşaat demiri ve 25 adet civarındaki kelepçe demirleri ile birlikte yakaladıkları ve katılan ile irtibata geçerek at arabasındaki demirleri gösterdikten sonra katılanın inşaatından çalındıklarının anlaşılması üzerine teslim ettiklerinin anlaşılması, katılanın aşamalarda alınan beyanlarında komşusu olan yaşlı bayanın demirlerin çalındığını gördüğünü, olay günü 08:00 sıralarında polislerin gelerek inşaatından demirlerin çalındığını söylediklerini belirtmesi ve katılanın komşusunun inşaattan yapılan hırsızlığı görmesi ile olayın gerçekleştiği inşaatın adresi belirtilerek yapılan ihbar üzerine sanığın yakalanmış olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın kollukta polisler durdurduğunda demirleri aldıkları inşaatı gösterdiklerine dair beyana itibar edilerek sanık hakkında TCK 168/1. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin görüşe iştirak edilmemiş, 6352 sayılı Yasanın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, sanığa yüklenen yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle Devlet Hazinesi üzerinde bırakılması hususu infaz aşamasında resen dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.