Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - tehdit - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30825 Esas 2020/12097 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/30825
Karar No: 2020/12097
Karar Tarihi: 14.12.2020

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - tehdit - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/30825 Esas 2020/12097 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve tehdit suçlarından yargılandıkları belirtilmiştir. Sanıkların tehdit suçundan beraat ettiği ancak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan beraat edemedikleri açıklanmıştır. Yaşanan olayda sanıkların, katılana ait işyerinde müşterilerden kendi adlarına vekaletname alarak ödemeleri kendi banka hesaplarına aldıkları ve katılanı ölümle tehdit ettikleri ortaya çıkmıştır. Mahkeme, sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerine dair yeterli ve kesin deliller olduğunu belirtmiştir.
Kararda geçen kanun madde ve maddeleri şunlardır:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/2-c maddesi (tehdit suçu)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e maddesi (olağan dava zamanaşımı süresi)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 67/1-a maddesi (zamanaşımını kesen son işlem tarihi)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi (hükümlerin bozulması)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi (davanın düşmesi)
15. Ceza Dairesi         2017/30825 E.  ,  2020/12097 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, tehdit
    HÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ... hakkında; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve tehdit suçlarından; beraat,
    2- Sanıklar ... ve ... hakkında tehdit suçundan; beraat

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve tehdit suçundan sanıklar ..., ...’ın, tehdit suçundan sanıklar ... ile ..."ın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılana ait oto tamiri işyerinde sanık ..."ın servis müdürü, sanık ..."ın ise muhasebe ve büro sorumlusu olarak çalıştıkları, katılanın bilgisi dışında müşteriler ile görüşüp kendi adlarına vekaletname alarak ödemeleri kendi banka hesaplarına aldıkları, olayın meydana çıkması üzerine katılanın sanıkları işten çıkardığı, bunun üzerine sanıklar ... ve ...’ın katılanı ölümle tehdit ettikleri, sanık ..."ın babası olan sanık ... ile aynı işyerinde şoför olarak çalışan sanık ..."ın da telefon açarak katılanı ölümle tehdit ettikleri, bu şekilde tüm sanıkların tehdit suçunu, sanıklar ..., ...’ın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
    1- Sanıklar ..., ..., ..., ...’ın tehdit suçundan beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanıklara yüklenen, 5237 sayılı TCK’nın 106/ 2-c maddesinde düzenlenen tehdit suçunun, yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin, TCK’nın 67/1-a maddesine göre zamanaşımını kesen son işlem tarihi olan sanıklar ..., ..., ...’ın sorgusunun yapıldığı 19.10.2010 tarihinden, sanık ...’ın 06/10/2011 tarihinden sorgusunun yapıldığı temyiz inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    2- Sanıklar ... ve ...’ın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanıkların üzerlerine atılı suçu işlemediklerine dair savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımları ve dosya kapsamına göre; sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerine dair kesin, yeterli ve şüpheye yer vermeyen deliller bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçu sanıkların işlediklerine dair kesin, yeterli ve şüpheye yer vermeyen deliller bulunmadığı oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna, eylemin suç teşkil ettiğine ve eksik inceleme yapıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.